Çanakkale’de askerlerine “Size ölmeyi
emrediyorum” diyebilen Ata, sonrası için de yapacaklarının
işaretini çakmıştı. Bu önemli bir sözdür, Çanakkale’yi
emperyalistlere geçilmez kılmanın sihriydi, kararlılığıydı. Bu söz
büyük zaferi getirdi. Sonra da Anadolu’da bir kasırga gibi
estirdi!
Büyük Anadolu Zaferi, Türkiye’nin Kurtuluşu ve Kuruluşu’nun harcı,
Çanakkale’desize ölmeyi emrediyorum’da yatar. Atatürk,
ölümüne bir kararlılıkla Anadolu’yu seferber etti; Kurtuluş
Savaşı’nı başlattı, zaferi kazandırdı. Yine büyük bir kararlılıkla
bir devletin, bir ülkenin, bir milletin inşasını
gerçekleştirdi.
1938’e kadar tüm yaptıkları, Çanakkale’de 57. Alay’ın subaylarına
askerlerine “Ben size taarruzu değil ölmeyi
emrediyorum!” sözünün bu kez barış koşullarında
gerçekleştirilmesidir.
O büyük bir devrimcidir, hayatının sonuna kadar da devrimci kaldı.
Ne bir lüksü oldu ne başarılarının üzerine yatışı. Milletin
sunduğu Savanora yatı bile hastalığına
denk geldi. Şu “büyük Türk
devleti”ne, bu devleti sırayla yöneten “büyük Türk
büyüklerine” bakın ki bu yata bile on yıllarca sahip
çıkamamış; kumarbaz ve eğlence gemisi olarak kiralanmış, denizde
sürünmüştür.
Salt bu olay bile, Türkiye’yi on yıllarca yönetenlerin niteliğini
ve ülkenin temel sorunlarından hiçbirini çözememişliğinin,
demokratiksizliğinin, neredeyse Cumhuriyetsizliğinin, toplam
halipürmelalinin baş kanıtlarından biridir.
Bize bıraktığı tek miras var
Atatürk, Kuruluş eserini tamamlayamadan aramızdan ayrıldı. Ama
Kuruluş’un tamamlanması için bütün temelleri atmış, gerekli her
şeyin örneklerini gerçekleştirmiş büyük Kahraman’a bugün yeniden
veda günü!
Bugün Atatürk ilkelerine geri dönelim diyenlere sözüm: Onun tek
ilkesi vardı, ülkeni ekonomik, bilimsel, teknolojik
olarak öyle inşa et ki, bağımsızlığını garanti altına al,
bunun için kimseye muhtaç olma!
Ve bize bıraktığı tek miras var: