“Aziz Sancar evrime inanmıyor, diyor ki: ben Allah’a inanırım, isteyen evrime isteyen Allah’a inansın...” Bu sözler Türkiye’de yankılanınca, inanmadım. Sancar, evrim konusunu bir “inanç meselesi” asla yapmaz. Bir çarpıtma vardı. Bu sözler ona ait olamaz, dedim.
Çünkü Aziz Hoca, yaptığı araştırmalarda evrimsel gelişim - değişime bizzat tanık olmuş bir bilim insanı. Ayrıca bilim dünyasında ciddi bir bilim insanı “Evrime inanmıyorum” demez. Aziz Hoca inançla bilimi her zaman ayrı tutar...
Sancar, bizzat kendi araştırmalarında canlılardaki evrimsel gelişmeye - değişime tanık olmuş bir insan. Örneğin, bitkilerde ve bazı canlılarda ışıkla harekete geçerek DNA bozulmalarını onaran Fotoliyaz enzimi üzerine neredeyse 40 yıl çalıştı. Bilim insanları bu enzimi insanlarda çok aradılar, hatta buldukları bazı genleri “Fotoliyaz” diye isimlendirdiler.
Nobel’in Öyküsü kitabı
Sancar ise, Fotoliyaz geninin - proteininin insanlarda tam karşılığı olmadığını kanıtladı. Ama bu enzimin insanda başkalaşarak yine ışığa duyarlı, 24 saatlik biyolojik saatimizi ayarlayan bir başka gene - proteine dönüştüğünü gösterdi ve bu geni Kriptokrom adıyla tescilledi!
Bu 40 yıllık muhteşem öyküyü ve Aziz Sancar’ı “Aziz Sancar ve Nobel’inÖyküsü” kitabımda anlattım.
Sancar araştırma makalelerinde evrimsel gelişmeye göndermeler yapan bir insan. Biyolojik varlığımızı evrimsel gelişmeden ayrı tutmak asla olası değil. Bunları bildiğim için Sancar’a sordum, nedir bu? Nihayet Gürcistan’dan önceki gün döndü ve yanıtladı: Evrim gerçektir!
Sancar konuşuyor
Aziz Hoca ile birbirimize güveniriz. Bizi derin yurtseverlik ve bilim bağlar öncelikle. Verdiği yanıtı yayımlama izni de verdi ama şunu da yazmak koşuluyla: