Meclis’te bir anayasa komisyonu kurulması sürecine girildi.
Oradan ne çıkarsorusundan çok, bu komisyon ne kadar süre
çalışır sorusu önemli.
AKP’liler 6 ay kadar bir süreyi dillendirdi. Hımmm, demek ki Meclis
yaz tatiline girmeden, temmuz ayına kadar komisyon süreci
tüketilecek. Yoksa, açıldıktan hemen sonra devam... Komisyondan
tabii ki uzlaşmazlık çıkma olasılığı çok çok yüksek.
Bu durumda RTE, önemli ölçüde hazır olduğunu
varsaydığım başkanlık rejimini Meclis’e indirir. Bunun tartışması
ekim ayından sonra birkaç ayı alabilir. Epey kavga gürültülü, gece
uzatmalı bir Meclis olacağı kesin. AKP kış aylarında milleti
anayasa referandumuna götürmeyi planlıyor.
Meclis’te başkanlık rejimini referanduma götürecek sayıyı (330)
yakalayabilirler mi, esas bilinmez budur. Ve iktidar tamamen bunun
üzerine siyasi oyun alanını kurdu.
HDP-AKP ittifakı olur mu?
İktidar için ilk aşama, 330 oyu bularak, referanduma gitmektir. RTE
kendine güveniyor. Ayrıca Meclis’teki komisyon çalışmalarına
paralel, Saray’ında kurduğu propaganda mekanizmasını da tam
sürdürerek, başkanlık rejimini halka kabul ettirmenin zeminini
yaratmaya soyundu.
RTE, halka ne düşünüyor ölçümleri yapacak, buna uygun politik ve
halkla ilişkiler kampanyaları gündeme sokacak. Mesela geçen hafta
yaşadığımız “başkanlık rejimine destek yüzde 55’e
yükseldi” gibi palavra anketleri dahil.
Peki, Meclis’e gelecek başkanlık rejimli anayasa taslağına HDP
destek verir mi? Verir. Her zaman ve her an verir.
Ama hangi şartla: Ver özerkliği, federatif yapıyı,
al başkanlığı; ikili için “kazankazan” ve Türkiye
açısından da “kaybet-kaybet” formülü ile. Bu AKP
(RTE)-HDPKandil- İmralı arasındaki eski göz ağrısı veya ilan
edilmemiş anlaşmadır. Kürtler için tek meseledir özerklik vb. 2013
Şubatı’nda açıklanan İmralı Tutanakları’nı okuduktan
sonra, “anlaşma” daha da kesinleşmişti.
Türkiye’nin gerçekten demokratikleşmesi sorunu, Kürtlerin
partilerini ve mücadelelerini ilgilendirmiyor. Onlar için
demokratikleşme, Kürtlerin yapısal ve yasal özgürlüklerine
kavuşması demek. 4-5 yıldır bu görüşümü çürüten bir olay
olmadı.
HDP liderleri başladı: İlke olarak başkanlığa karşı değiliz. Gelin
görüşelim! HDP’lilerin bu çırpınışlarına RTE tamam, gelin
anlaşalım der mi? Temel soru budur.
RTE, HDP’ye hayır der
Yanıtım hayırdır. Ortadaki oyun planı buna evet demiyor. RTE’nin bu
süreçte ve dönemde HDP/PKK ile bir “anayasal
ortaklık” temelinde anlaşmaya yanaşmayacağı
görülüyor.(*)
RTE’nin oyun planı, HDP’yi (ve MHP’yi) baraj
altına itmek üzerine
kurulu.
PKK’yi “kurtarılmış bölgelerden” sürüp atma savaşı, ve
üstüne üstlük, HDP
yöneticilerinin dokunulmazlıklarını kaldırarak
yargılama girişimi de bu planın parçaları. RTE bir
“yan etki” olarak bir kazanç daha sağlamayı umuyor
bundan:MHP’li seçmeni
partisine çekmek. MHP’li seçmenin
önemli bir kesimi için PKK/HDP en önemli mesele ise, bir kısmı daha
RTE’ye kayabilir.
Bu yürürlükteki senaryoya göre anayasa için 330’u bulamazsa (ki bu
desteği sadece MHP’liler verebilir), tez elden, en kısa
zamanda üçüncü seçimgündemdedir.
En kısa zaman, kıştır. İlkbahara doğru ancak yasal nedenlerden
dolayı sarkabilir.