Koalisyon mu erken seçim
mi?.. Bazıları için zar atmalık bir siyasi durum.
Gazetelerde “barometre” çalıştırılıyor. Ece Üner, Enine
Boyuna’da tahminleri alarak açıyor perşembe akşamları programını.
İbre, bir o yana bir bu yana.
Bilinenler ve bilinmeyenler var. Oyuncular, oyun kurucu olmak
isteyenler, ciddi olaylar ve beklentiler var. Seçim mi koalisyon
mu... 5
bileşenli (RTE, Davutoğlu,
diğer partiler, seçmen ve Kandil/PKK) bir
denklemin içindeki olasılıklar belirleyecek.
Oyuncular, istekler, iradeler... Bunları saydamlaştırırsak,
güçlerin hareketleri ve anlamları şifre olmaktan çıkar. Şimdi bunu
deneyelim, en önemli oyuncu olarak RTE’den başlayalım, bu başlık
biraz uzun olacak... Deneyelim:
İktidarı yeniden ele geçirmek isteği
1) RTE: Seçim sonuçlarından hiç memnun değil.
Büyük güç kaybetti ülkede. Parti içinde de Davutoğlu ile birlikte
çok doğal yeni bir güç odağı büyüyor. Koalisyonun davranışlarını
sınırlayacağı, dahası istemediği durumlar yaratacağının bilincinde.
13 yıldır yönettiği hükümete başka bir iktidar gücünün dahil
olması, birinci derecede hiç istemediği bir alarm durum.
Politikasını, eski gücünü tamamen ve yeniden kazanmak üzerine
kurmuş durumda. Bu nasıl başarılır? Bir odak noktası burası.
Koalisyon kurulursa ve epey sürerse, güç yitimi de kesin sürecek.
Koalisyon istemez. Ama yasal rolünü de oynamak zorunda. Her gün,
yine beş parti konuşuyor. Sık tekrar ettiği ise kuramazsanız erken
seçime gideriz. 45 günlük süreyi dile getiriyor. Ama
anayasa, “gidilir” demiyor. Bir olasılık olarak sunuyor.
Meclis Başkanlığı bu açıdan önemliydi.
Peki, kasımda yapılacak bir erken seçim, umduğu iktidarı getirir
mi? Nerede, kaç azıcık oyla milletvekili kaybettik; bunları
kazansak 276’yı bulur muyuz hesapları ve düşleri yapıyor. Kurduğu
oyunlar çerçevesinde kasımda seçime gidilir ve 276’yı bulursa
amacına ulaşır. Kesin. Parti içinde de otoritesini yeniden kurar.
Koalisyonun kendisine asla vermeyeceği başkanlık
sistemini fiili olarak sürdürür...
Ama en azından bugünkü siyasi ilişkiler, siyaset-seçmen ilişkileri
ve beklentileri, her ay gelen ekonomik verilerin iç
karartıcılığı, seçmenin 3-5 ayda
neden oyunu AKP
lehine değiştireceği konusunda
tek bir tutarlı gerekçenin ortada bulunmaması gibi fotoğraf
kareleri, bu hesabı tutmayacağının göstergeleri.
Tersine, RTE yüzünden oy yitimi, daha
bir kader gibi.