Pentagon, yani bugüne kadar Suriye’nin kuzeyini kopartarak
himayesinde bir devletçik oluşturma ve Şam’ı parçalama siyaseti
izleyen ABD’nin savaş makinesi, Trump üzerinde
yoğun baskı yaptı ve çekilmenin uzun zamana yayılmasını sağladı.
Zaten hukuk cenderesi içinde hakkında soruşturmalar da yürüyen
Trump mecburen gevşedi. Pentagon-Beyaz Saray uzlaşmasından çıkan
bir önerinin Ankara’da masada olacağı anlaşılıyor.
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Amerikalıların
Suriye’yi üç bölüme ayıran federatif bir yapı önerisini
hazırladıklarını ileri sürdü.
Bu zaten henüz Suriye’yi parçalama çalışmaları başlamadan önce,
2011, Pentagon -Obama planıydı. Ankara da bu
planın bir parçası olarak, Şam’da Esad’ı yıkmaya
ve Suriye’yi parçalamaya çalışıyordu. Bu yanlış savaş politikasıdır
ki bugün yanı başımızda belalar eksik olmadı ve ABD, ağır
silahlarla donattığı 60 bin kişilik bir PKK - PYD ordusu
yarattı.
Fakat Rusya’nın ve İran’ın Şam’a çıktıkları destek sayesinde,
Şam’ın topraklarını adım adım kurtarmasını sağladı.
İkinci önemli bir gelişme daha var: Trump yönetimi ilk kez FETÖ
darbesine ciddi eğilmeye başladı. İçişleri Bakanlığı’nın federal
polisi FBI dahil, Adalet Bakanlığı’ndan da gelen bir heyet,
Ankara’da incelemeler yaptı, FETÖ’cüleri dinledi vb..
Değişen FETÖ politikası
Peki, FETÖ konusunda
ciddi bir politik değişiklik mi, bunun nedeni ne?
ABD’nin Ortadoğu ve FETÖ politikalarını planlayan ve yürüten, esas
Pentagon ve CIA idi. İkisi de ABD’nin dışa yönelik savaş
politikalarının uygulayıcılarıdır.
FETÖ darbe girişiminin baş destekçileri de bunlardı. Ayrıca bu iki
güç Ortadoğu’da, Irak, Suriye (ve Türkiye!) vb. politikalarının
planlayıcısı ve uygulayıcılarıydı.
Dikkat edin, Trump’ın Suriye politikasındaki değişiklik ile FETÖ
politikasındaki değişiklik eşzamanlı ve uyumlu.
CIA yerine FBI’nın devreye...