Harika bir şey! Kadınların sokağa dökülmesi! Trump’ın tam da başkanlığı devraldığı gün, Amerika’nın tüm önemli kentlerinde (ve Avrupa’da) kadınlar sel gibi caddelerde aktı. Aman ne protestolar! Ne renkli söylevler, pankartlar...
Milyonlarca kadının tüm dünyada böylesine sahneye çıkması, gelecek için umut yaratıyor. Tepede, tüm erkek arkaik kültürü çeşitli derecelerde sepetinde taşıyan erkek siyasetçiler... Ve kullandıkları müthiş bir devlet gücü, ordu gücü, istihbarat gücü ve polis gücü ile birlikte!
Ama caddeler alanlar kadınların gücü ile dolup taşıyor. Silahları pankartlar, danslar, sözler, konuşmalar..
Tam asimetrik bir durum. Hangisi güçlü?
Demokratik haklar çöp sepetinde
Kadınların her anlamda ve alanda sahip oldukları gücü kitlesel halde sergileyebildikleri zaman dünyada işler değişebilir. Tabii bizim Meclis’teki “erkek uzantılı güç gösterisi”nden bahsetmiyorum. Bu, siyasette kadın varlığının kanıtı değil, erkek gücünü katmerleştiren bir durum.
Türkiye’de böyle bir protesto gösterisini kaldırabilecek, yasal koruma sağlayacak, barışçı geçmesini kolaylaştıracak iktidar mı var? Lider mi, polis örgütü mü var? Meclis çevresinde başkancı anayasa değişimi hakkında görüş belirtmek için Meclis çevresinde toplananların, CHP’liler dahil, gazla suyla, copla dağıtılmasını anımsayın! Ankara Valiliği’nin kentte gösterileri yasaklamasını..
Gösteri hakkı, protesto hakkı, yürüyüş hakkı, bildiri okuma - görüş belirtme hakkı, toplanma hakkı... Tüm bunlar anayasa ve yasalarda var. Ama hepsi kullanılmaz kılınarak çöp sepetinde yerini almış durumda.
Yüzde 75 geçer selamları
Yasaklar, dayatılan totaliter nitelikli bir rejim değişikliğini kolayca geçirmek için. Uzun zamandır çeşitli düzeylerde yasaklar hep kullanıldığı için de sessiz, boyun eğer, güdülen bir toplum oluşturmak için.