Orhan Bursalı Cumhuriyet Gazetesi

Bölünmeyi artıracak bir Başkanlık Sistemi

Öyle gözüküyor ki, Cumhurbaşkanı isteğini elde ediyor. Bugün fiili olarak sürdürdüğü anayasa dışı durumunu anayasa kılıfına sokacak. Şüphesiz referandumda halkın onay vermesi...

11 Aralık 2016 | 941 okunma

Öyle gözüküyor ki, Cumhurbaşkanı isteğini elde ediyor. Bugün fiili olarak sürdürdüğü anayasa dışı durumunu anayasa kılıfına sokacak. Şüphesiz referandumda halkın onay vermesi koşuluyla.. 
Her şeyin üzerinde kesin ve tam Reis’in veya Başkan’ın egemenliği olan bir anayasa taslağı hazırladılar. Hukukun, yargının ve yönetim sistemlerinin gelişkin evrensel düzeyinin dışında önerilen bir sistem var karşımızda.
Var olan anayasaya bir Başkanlık montajı yapılıyor. Anayasa bütünlüğü konusunda ne gibi aksaklıklar var, ne gibi sorunlar ve uyumsuzluklar ortaya çıkacak bilmiyoruz. Anayasa hukukçuları bu açıdan şüphesiz eleştirilerini yapacaklar.

Yargı denetimi altında 
Başkanı dengeleyecek unsurlardan biri bağımsız tarafsız yargı sistemi olabilirdi. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yarısını Cumhurbaşkanı yarısını da Meclis (ağırlık olarak Başkanın çoğunluk partisi) seçiyor. Adalet Bakanı (Başkanın adamı) kurula başkanlık edecek. Kontrol altında tutmaya devam. 
Yani bugünkü haliyle yargının tepesi neredeyse tümü Başkanın tekelinde! 
Yargıya kendi aralarından üye seçme hakkı verilmiyor. Eskiden yüksek yargı kendi kendini seçerdi ve eleştirilirdi, şimdi ise yargı kendini ilgilendiren bir alanda tamamen saf dışı bırakıldı ve siyasetin egemenliğine terkedildi. 180 derece öbür tarafa savruldu. En azından yargıya üçte bir seçme hakkı verilebilirdi. 
Yargı, en azından bugün için, yasamaya da hâkim olan (öyle ki tüm milletvekileri taslağı görmeden imzayı çaktılar!) Başkanın yasal- anayasal faaliyetlerini denetleyebilecek bir organ durumunda değil. RTE, 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilirse, en azından 8 yıl yargı açısından çok rahat.

Yasama denetimi altında 
Başkanı denetleyebilecek olan en önemli kurum şüphesiz ki yasama organı. Yasama bu haliyle bu görevini yerine getirebilecek durumda değil. Çünkü Siyasi Partiler Yasası, Seçim Sistemi buna uygun düzenlenmiyor. 
Başkan, partili olacağı için de, bugüne kadar olduğu gibi tek tek tüm milletvekillerini, üstelik eskisinden de daha güçlü bir şekilde atayabilecek. Eskisinden de, diyorum, çünkü eskisinde bir Başbakanlık vardı ve hiç değilse onun da milletvekili tercihleri dikkate alınırdı. Şimdi ise tümünü Başkan atayacak. 
Başkanın atayacağı milletvekilini de halk seçecek. Yani seçilmişi veya atanmışı seçecek.
AKP’de bir önseçim falan da olmadığı için, seçilecek milletvekilinin halka karşı bir seçilme sorumluluğundan bahsetmek zaten mümkün olmuyor. Milletvekili doğrudan doğruya merkezin, Ankara’nın adamı oluyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
RTE ve Bahçeli’nin projesi: Öcalan DEM lideri, Demirtaş tasfiye 24 Ekim 2024 | 884 Okunma Parayı kontrol eden liderdir. Vasiyeti var mı? 50 yıllık iktidar sevdasının sonu 22 Ekim 2024 | 527 Okunma Ne yapmalı; pasiflikten aktifliğe yol arayışı... 21 Ekim 2024 | 99 Okunma Değersizleşen toplum ve vahşi yaşam savaşı 20 Ekim 2024 | 52 Okunma Milleti nasıl soysak, iktidar-banka el ele 17 Ekim 2024 | 145 Okunma