Muhalefet yerel iktidarlar üzerinden yeniden
yapılanmalı Geldik yerel seçimlere.. Temel soru şu:
Muhalefet, yere seçimlerde iktidarın alanını daraltacak mı, yoksa
daha küçük ve az yerel iktidarlarla mı yetinecek. Ancak bu yazıda
yerel seçimleri başka bir konsept içinde ele almaya
çalışacağız.
CHP Ankara konumlu - düşünceli - odaklı bir parti. Şüphesiz ki tüm
partiler öyle. Yani, merkezi hükümeti “ele geçirmeye” planlı
hepsi.
Meclis’te var olmak birinci derecede önemli. Belki seslerini
duyurması açısından küçük partilerce Meclis’te var olmak öncelik
taşıyabilir. Ama bugün tüm yönetim parametrelerinin değiştiği yeni
dönemde, bence Ankara’nın ve Meclis’in büyük bir önemi kalmadı.
Cumhurbaşkanlığı devleti ve ülkeyi total olarak ele geçirmiş
durumda. ‘Modern padişahlık’ sistemi
Devlet, bildiğimiz biçimiyle yoktur. İlçelere kadar Cumhurbaşkanı
egemendir ve yöneticidir. Kaymakamlar ve valiler de uygulayıcıları.
Başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı’na devletle ilgili her şeyi yeniden
düzenleme hakkını verdikten sonra, devlet tam bir totaliter birim
olarak yeniden kuruldu.
Bu sistem, totaliter medyası ile birlikte milleti - seçmeni de
iktidar yanında konumlandırmaya odaklı. Yani “RTE
- Devlet - Millet” bütünleşikliğinden
bahsediyorum. Bu aynı zamanda “modern
padişahlık” sistemidir. Milleti
“modern kullar” yapmayı içerir.
İnşa edilen totaliter yapılar genellikle bunu hedefler.
Yeni durum budur. Siyaset, millet - seçmen ekseninde sürdürülecek
bir mücadeleye dönüşmüştür.
Bu bakımdan muhalefet, Meclis’ten mümkün olduğunda az güç
bulundurmalı, epey geri çek...