“İttifaklar Dönemi” şüphesiz yeni siyaset taktik ve
stratejilerini gündeme getiriyor. Bu dönemi AKP başlattı. Şüphesiz
ki artık lider, “metal yorgunluğu” olarak adlandırdığı, aslında
iktidarda eskisi gibi tutunamama, dahası iktidarlardan düşme
dönemini anlatmıştır bu deyimle.. Ve ittifaklarla yerel ve merkezi
iktidarını sürdürme dönemini başlatmıştır.
Afrin operasyonunu da “metal yorgunluğu” ndan sıyrılma ve yeniden
diriliş dönemine monte etmiştir. Afrin’i siyasal iktidar konusu
yapan doğrudan iktidarın lideridir, başka kimse değil. İktidarda
kalabilmek için her şeyi araçsallaştırma dönemidir bu aynı
zamanda.
Çünkü Türkiye özellikle de ekonomik açıdan zor yönetilebilir bir
rotaya girdi. ‘Her araç mubah’
Bu araçsallaştırma, yeni seçim yasasını da bütünüyle kapsamaktadır.
Bu yasaya, “mutlaka iktidarda kalma yasası”dır bile denebilir. Ve..
en önemli maddesi de apartmanlarda kimlerin oy vereceğinin bilinçli
olarak gizlenmesiyle, apartmanlara yüz binlerce sahte seçmen
yazımını perdeleme maddesidir. Ve bu madde ilk olarak yerel
seçimleri garantilemede kullanılacaktır.
Tabii ki muhalefetin kontrolü dışındaki, CHP’ye sadece 1-2 oy
çıkmış en az 4 milyon seçmeni kapsayan sandıkların varlığı
olayıdır, seçimin kaderini belirleyecek olan olgulardan biri.. Bunu
sonra yazacağım.
2019 yılı, Türkiye tarihinin, 1946’dakinden sonra, seçimlerin
iktidarca alınıp kaçırılmak isteneceği en meşhur dönem olarak
tarihe geçecektir. Bu nedenle dört bir koldan tüm demokrat
insanların, tüm demokrat bilimcilerin, istatistikçilerin,
analizcilerin belki de tüm enerjilerini yoğunlaştırmaları gereken
süreç şimdiden başlamıştır. Halkın da tüm oylarına sahip çıkması
gereken dönem. Pasif değil, aktif seçmen dönemi!