Bulut, Kopenhag’da liseyi bitirdi. Bitirme törenini izledim.
Kendisine öğrenci seçme hakkı da verilmiş önde gelen liselerden
biri. Büyücek spor salonu. Sahne ve önündeki geniş alanda
sandalyeler. Ortadakiler öğrencilere ayrılmış. İki yandakiler ise
öğretmenlere ve ailelere. 11 bitiren sınıf var. Her sırada,
sayıları 25-30 arasında değişen bir sınıfın öğrencileri
oturuyor.
Törenin ilginç bulduğum ve beni etkileyen noktalarını özetleyeceğim
önce.
Translokation
• Bitirme töreninin adı “Translokation”. “Yer değiştirme”
denebilir. Etkileyici buldum. Bir dönemi kapatıyor öğrenciler ve
gerçekten “yer değiştiriyor”lar. Hem yaşça, hem de anaokulundan bu
yana süreklilik arz eden neredeyse 16 yıllık bir öğrenim-eğitim
dönemini bitiriyor. Üniversite veya başka bir yer veya şey...
Gerçekten yeni bir hayatın başlangıcı... Çok güzel bir kavram.
• Öğrencilere beyaz giysiler hâkimdi. Kepleri, bildiklerimizden
değildi; ülkeye özgü gemici kepi, şapkası bile denebilir. Bir
Amerikan uydurmacılığı yoktu. Kısa terek üstündeki bandın rengi,
hangi tür liseyi bitirdiğini anlatıyor. Bandın arkasında öğrencinin
adı var.
• Töreni başından sonuna okulun müdiresi yönetti. Tüm anonsları da
yapan, konuşmacıları da çağıran o. Müdürün açılış konuşması en
uzunuydu, ama özlü ve önemliydi. “Bilgi, deneyim ve okul
dostluklarıyla doldurduğunuz bavulunuzla buradan ayrılıyorsunuz,
artık kendi başınasınız” dedi. Okulun geleneklerinden bahsetti.
Daha bir sürü şey.
Her neslin bakış açısı var
Halen milletvekili ve Dışişleri Bakanlığı da yapmış gençten bir
politikacı “Kısa keseceğim, karım doğumhanede” dedi. Özetle: Dünya
üzerinde her nesil kendi perspektifiyle yaşıyor ve hayata damgasını
vuruyor, dedi. 2. Dünya Savaşı’nda direnişçilere katılan babasıyla
kendisi ve sonraki nesiller arasındaki farklara dikkat çekerek,
“Siz de kendi bakış açınızı yaratacaksınız, kendi yaşamınızı
kuracaksınız” dedi.
• Müdür öğrencileri sınıf sınıf ve tek tek sahneye çağırarak
diplomalarını verdi. Bu sırada alkışlamak yok. Diplomasını alan
sahnenin öbür yanında toplanan sınıf arkadaşlarının yanına gidiyor.
Sınıfın hepsi diplomasını alınca, müdire hanım tüm sınıfı tebrik
ediyor ve alkışlar onlara diye bağırıyor. Bu sırada da veliler
alkışlanan sınıfın ve çocuklarının fotoğraflarını çekip, Müdire’nin
deyimiyle “paparazzilik” yapıyor!
Okul/sınıf birincileri açıklanmıyor
• Kep atma yok mu? Öğrenciler pek sevmiyorlar. Tek tek keplerini,
atıp hemen tutacak kısa bir yüksekliğe, o da velilerin istekleri
üzerine atanlar oluyor. Kep önemli, karışmamalı ve kaptırılmamalı.
Evin köşesinde saklanacak. Bulut’ların sınıfı kep fırlatmama kararı
almış.