Psikolojik bunalıma sokulan millete mazbata
tedavisi Her evde her köşede her ayak üstü sohbette,
konserde, bakkalda, manavda, otobüste, takside.. tek konuşulan şey
mazbata idi. Verilecek mi abi? Tabii “bir bilen” olarak sizi
yakalayınca veya yakanıza yapışınca insanlar, onları
rahatlatmalısınız:
- Tabii ki verecekler!
- Hay ağzından bal aksın abi. Kesin di mi abim, hocam, Orhan Bey..
artık kim hangi hitabı tutturuyorsa!
- Tabii ki kesin, başka çareleri mi var! Bak kardeşim, ekonomiyi
çökertmişler, ortalığa döküldüler para gelsin istiyorlar dünyadan,
500 milyar dolara yakın borçları var, şirketler milyarlarca borcunu
ödeyemiyor bankalara.. Sanki her ay işsizlik dolu gibi yağıyor
ülkenin üzerine.. Bugün alır mazbatayı... Tersi bir şey ülkeyi
batırır..
Yüzlerde kaslar gevşiyor, gülümseyince insanların en güzel olduğunu
hepiniz bilirsiniz.. Domates fidelerim
Dün sabah erkenden adaya çıktım, torbamda bir aydır büyüttüğüm 25
kadar yerli domates fidesi (gerisi de var), baktım hava fena değil,
gideyim Mehmet ile dikelim dedim, toprak hazır.
Bir de Van’dan otlu peynir ısmarlamıştım, onları da alırım.
Her yıl tohumdan büyütüyorum fideleri, iyi bir döngü kurdum...
Motorda biraz kuytuca bir yerde olan bitene bakıyorum telefonumdan;
Büyükada’ya yaklaşınca kalktık, yine mazbata sohbetinin içine
düştük.
Verecekler değil mi? Neyi? Mazbatayı! Tabii ki!
Adalı dostum:
-Verecekler tabii, ama Erdoğan ne demiş biliyor musun,
duymuşsundur...