Önemli bir saptama ile girelim yazıya:
• Artık Allah bilir kaç yıl sonra işletmeye alınacağı belli
olmayan, mesela Mersin Nükleer Santralı’nda üretilecek enerjiyi
Türkiye devleti, kilovatsaati 12.5 cent’e alacak. On yıllarca.
• Ve açıklanan yeni rapor: Yenilenebilir enerji fiyatları
yıldan yıla düşüyor. Yenilenebilir enerji iki yıl içinde fosil
yakıtlarından daha ucuz hale gelecek. Yenilenebilir enerji
fiyatlarında şu düşüşe bakın: 2010’da kilovatsaati 30 cent iken
2017’de 10 cente indi, önümüzdeki 5 yılda daha düşmesi bekleniyor.
Yenilenebilir enerjiler (su, kara ve deniz rüzgârı, güneş,
biyokütle. Jeotermal...) 10 centin altında seyretmeye başladı.
Karadaki rüzgâr enerjisi 6 cente kadar geriliyor. Su elektrik
santralları ve jeotermal en ucuzu: 4 - 5 cent.
Fosil yakıtların ortalama fiyatı ise 17 cent üzerinde. Şüphesiz
çevreye ve sağlığa verdiği zararların toplum maliyeti ise hesap
edilemeyecek kadar fazla.
Fark büyük, çünkü enerji kaynakları arasında 1 centlik fiyat
ucuzluğu - pahalılığı bile kullanımda milyarlarca lira fark
yapıyor.
Herkese Bilim Teknoloji dergisinde Yüksel
Atakan’ın yayımlanan araştırmasında, Türkiye’nin toplam
elektrik üretiminde güneşin payı komik mi komik durumda: Yüzde
0.38. Buna karşılık rüzgârın payı giderek gelişiyor: Yüzde 5.65
Türkiye elektrik enerjisinin yüzde 66’sını fosil kaynaklardan elde
ediyor.
Rüzgâr ve güneşin payı yüzde 6’nın atında.
Almanya’da ise rüzgâr ve güneşin payı yüzde 22 kadar: Rüzgâr yüzde
16.1; Güneş yüzde 6.1.
Kıyaslanamayacak bir fark var.
Almanya rüzgâr ve güneşe yöneldi. Bu ülke güneş ülkesi d...