Kayıtsız kalmak mümkün değil. “Marmara’nın tek kurtuluş şansı var” başlıklı yazımı tam gönderecekken yarına bıraktım. Yaşadığımız deprem bir değil, iki değil, üç değil, beş değil...
Onlarca!
Ekonomi, işsizlik, dış politika, açlık, yoksulluk... İş ve kadın cinayetleri, say sayabildiğin kadar...
Marmara’nın ceset olarak su yüzeyine vurması her şeyin üstüne tuz biber ekerken Peker’in haftalık, ara nağmeli açıklamalarıyla uzun süreli toplumsal siyasal bir deprem dışa vuruyor.
Peker durmadan fosseptik çukuruna bir kanal açıyor. İçeriye baktırıyor.
Tanrım, her baktıkça, üç adım geri fırlıyorsunuz.
Bilmediğinizden mi?
Bazılarını bilmediğimiz kesin ama ülkenin içinde bulunduğu yoğun pis ilişkilere hiç yabancı olmadığımız daha da kesin. Hiçbiri yabancı değil
‘NE ANLATIYOR’A BAKIN
Cumhuriyet bu vurgun dünyasını sergilemiyor mu? Ama o dünya ile bir
şekilde iç içe geçmiş ortaklık yapmış bir kişinin bu yayınları
yapması....