Şüphesiz ki işimize bakacağız ve burada Türkiye ve dünyayı
yorumlayacağız, ama bugün gazeteyi yapan arkadaşlarımla ilgili bazı
izlenimlerimi paylaşmadan edemiyorum, onlar bunu çoktan hak
ettiler.
Yönetimden giden arkadaşlar CBT’yi kapattıktan sonra, gazeteye
seyrek gider olmuştum. Çünkü bir işim yoktu orada ve yazılarımı her
yerden gönderebiliyordum.
Geçen gün yazıişlerine, sonra da sayfa yapım merkezine çıktım,
arkadaşlar ekranda hazırlanmış birinci sayfa üzerinde
sondüzeltmeleri yapıyordu. Önceki yöneticiler döneminde
yazıişlerinden ayrılmak zorunda bırakılan Murat
Ataş, yeniden gazeteye dönmüştü; yazıişleri müdürleri
Olcay Büyüktaş Akça ve Serkan
Ozan ile birlikte birinci sayfayı gözden geçiriyor ve
sayfa sekreteri - sorumlusu İlknur Filiz de
düzeltmeleri yapıyordu.
Murat işine meraklı, çalışkan bir arkadaştı. Sevmediler, çünkü kul
gibi çalışmaz ve fikrini söylerdi. Tokalaştık, ne güzel burada
olman, hayırlı olsun dedim.. Gece sorumlusu Ayça Bilgin
Demir de oradaydı.. Yılların düzeltmeni emektar
Mustafa Çolak ile de ayakta sohbet ediyorduk bir
yandan da... Hep dışarıdan ithal adamlar
Eski yönetim, yazıişlerinin ve gazetenin yapım süreçlerinin başına,
karar verici olarak, içeriden değil, her zaman dışarıdan adamlarını
getirdi.
Can Dündar mesela, çoğu eski Milliyet kadrosundan
elemanlarını getirdi. Milliyet gibi gazete yapmayı onlar biliyordu!
Gazetede sevilmediler, bizimkiler öyle yukarıdan hotzota alışık
değildi, gazeteye yabancı kaldılar, çalışanlarla anlaşmazlığa
düşmüşlerdi.
Sonra gazete yönetimi ile de getirdikleri bu yeni yazıişleri
elemanları arasında gürültü koptu, onları g...