Piri Reis öğrencileri bize ne anlatıyor?
Piri Reis Üniversitesi’ndeki törende mezun gençler kızerkek İzmir Marşı’nı söylediler.. Arkasından coşkuyla Mustafa Kemal’in askerleriyiz temposunu başlattılar. Kepler havaya atıldı, izleyicilerden alkış geldi, fotoğraf çeken çekene.
Gençlere bir şey yapamazlar; umarım üniversite yönetimine “neden engellemediniz, polisi çağırmadınız...” zılgıtı gelmez. Benzer gösteriler başka üniversitelerde de yaşanıyor.
Şunu söylemek istiyorum: Türkiye’de, hadi adını “gelecek”, “yarının Türkiye’si” diyebileceğimiz, büyüyen bir güç, iktidarda bulunan parti güçlerini yavaş yavaş eziyor. İktidar her geçen gün bu büyük gücün altında ufalıyor.
Bu büyük bir dinamit. Umut burada. Bu iktidarın gençlere ve geleceğe verebileceği bir tablo yok. Güzellik yok.
Eğitim karanlığı içinde
Eğitim sıfır.. Devlet okulları büyük bir kuşatma altında. Yaratıcı değil, gençleri öldürücü ve sıradanlaştırıcı bir eğitimi giderek kökleştiriyorlar. Bugün dünya, durmadan eğitimin niteliğini tartışır ve sürekli yeni düzenlemeler yaparken, ülkelerin en büyük zenginliği yaratıcı ve nitelikli insan gücüdür rehber düşüncesini hayata geçirirken, Türkiye bir eğitim karanlığı içinde. Adamların işi gücü eğitimi dinsel öğelere boğmak, ezbere yöneltmek, dogma kafalar üretmek ve gelecek karartmak.
Üniversitelerde özgürlük sınırlı. Üniversiteler ilahiyat fakülteleriyle ve buralara tıkılan on binlerle dolu. Geleceği ilahiyat fakülteleriyle mi kuracağız? Zırvalığın daniskasını yaşayan bir ülkedeyiz!
“Biz size 18 yaşında seçilme hakkı verdik, bizi niye sevmiyorsunuz?.....