Evet kaybediyor. Sadece halk değil Türkiye kaybediyor. Yeminli İslamcı yönetim, tüm okulları sonu köktendinciliğe kadar varacak tamamen biatçı ve gözü ve beyni başka her şeye kapalı nesiller yetiştirmek için dur durak bilmeden koşuyor.
Koşuyor evet.
Bir maratoncunun sabrını artık bir kenara bıraktılar...
100 metre koşucusunun hızına ulaştılar.
Özgür Mumcu iyi izlemiş, ben kaçırmışım. Dünkü yazısında, eğitimde geriye dönüşümün sabit direklerinden Nabi Avcı’nın, Necip Fazıl’ın vasiyetini yerinegetirmek için tüm okulların İslamcı gençler yetiştirme görevini yerine getirmekteyiz,biçimindeki sözlerini anımsatıyor.
Türkiye ne yazık ki kırk katır ile kırk satır arasında kaldı.
Kırk katır ve kırk satır
Kırk katır, FETÖ’nün kırk yıldır ilmek ilmek dokuduğu, Altın Nesil yetiştirme politikasıydı. Bunu başardı. Bu, ülke, belki de dünya tarihinin gördüğü en büyük insan ve eğitim mühendisliği uygulamasıydı. Nasıl diye sormayın: Her şey gözümüzün önünde oldu; besledi, olanak verdi, yurdunu- okulunudershanesini, üniversitesini yarattı; sonra hepsine iş buldu. Devletin tüm kurumlarına yerleştirdi; kurduğu veya denetlediği, kafakola aldığı tüm iş dünyasını onlara açtı.
Ordu dahil! Besleyip büyüttüğü ve önünü açtığı “çocuklarını” yargıç, savcı, emniyet müdürü, vali, CEO... Ve general, hatta orgeneral bile yaptı! Asla gelemeyecekleri yerlere yerleştiler, yükseltildiler.
Türkiye gibi yoksul ve işinaşın- koltuğun, unvanın aslanın ağzında olduğu bir ülkede, hayatı garanti altında olan bunların hepsi tabii ki örgütün - cemaatin müridi olacaktı. Bu salt bir minnet duygusunun da ötesinde bir olay... Doğan Kuban Hoca, hâlâ nasıl olur da Kışla’da bir subay, üstelik orgeneral, bir şeyhin müridi olur diye soruyor. Babası Cumhuriyet’in subayı ve emekli olduğunda bir evi bile yoktu, anlaması veya kabul etmesi zor. Ordunun o ordu ile ilişkisi sıfırdır veya 1’dir, söyleyeyim.
Sonunda “Altın nesil” sıfırlandı! Saadet zinciri koptu, herkes dağıldı, dağılacak ve başının çaresine bakacak.
Kırk satır
Bu iktidarın, FETÖ’nün Altın Nesil’ine alternatifidir. Şüphesiz ideolojik kökleri eskidir, ama son 3-4 yılda tıpkı Altın Nesil gibi çok hızlı bir şekilde üstelik devlet olanaklarıyla örülmektedir ağlar.
Arşivi ayıklıyordum, 2013 yılı tamamen dershaneler ve okullar savaşı olarak geçti Kırk Satırcılar ile Kırk Katırcılar arasında. Ama ne savaş, bunu yazacağım sonra. Ayrıca Çatışmanın Anatomisi kitabında iyi bir bölüm var bu savaşla ilgili.
4+4+4 bu dönemin ürünü. Okulöncesi yuvalarda bebeklerin kafalarının yıkanması, 23 Nisan doğum günleri, bebeleri beyazlar içinde Kuran okutma yarışları, tamamen