Asla eşit olmayan bir kampanyanın sonucunda, yüzde yüzümüzün
hayatını etkileyecek, ülkemizin geleceğini belirleyecek bir
referandum yaşadık ve yeni bir dönem başlıyor.
AKP umduğu büyük çoğunluğu bulamadı. MHP desteğine rağmen toplam
Evet oyları yüzde 51’in hemen üzerinde. İki partinin toplamı, bir
Cumhurbaşkanı seçimi sonucuna ulaşamadı. Burada AKP oylarının yüzde
44’ler ve altına indiği söylenebilir. MHP parçalandı, parti koltuk
değneği oldu, her önemli zamanlardaki gibi... Tabii CHP’nin çok
önemli itirazları var, tüm şüphelerden arınmış bir sonuç alınmadığı
sürece seçimler üzerinde şaibe ve tartışma sürer. YSK çok
tartışmalı bir karara imza attı. Sonuçlar Hayır’ın lehine
olsaydı, AKP bugün
kıyameti koparıyor
olacaktı!
Ama zaten böyle bir referandumun kendisi tartışmalı.
Sonuçlar böyle kesinleşirse, rejim değişti: Yetkisi - önemi
azaltılan Meclis, Tek Adam’ın altında olacak... Parlamenter
sistemden, frensiz, kuvvetler birliğini öngören tek adam sistemine
geçiyoruz (zaten frensiz dönemlerdeyiz).
Havuz tv’lerinde silme tek adamcı güruh arasındaki tartışmaya
bakın; “Osmanlı’yı Meclis
batırdı”. Yani Padişah’ın bazı
yetkileri, reform, tanzimat ayaklarıyla kurulan Meclis’e
verilmeseydi, Osmanlı batmazdı...
Böyle, akıl fukarası mı desem yoksa ne, bir güruh işbaşında.
Dünyada bir ilk!
Dünyada ilk kez bir referandum ile devlet yapısı değiştirilip
yeniden kuruluyor.
Halkın yarısıyla! Oysa devlet hepimizin.. bu değişimi istemeyen
ülkenin yarısının reddiyesini sürdürmesi en doğal hakkı.
Yeni bir devlet yapısı ve ülke yönetimi yüzde 50 ile dayatılamaz.
En az yüzde 70’lere yakın bir nitelikli çoğunluğun onaylamadığı
bir “kuruluş” ayakta duramaz; yeni kuruluş, uzlaşmaya
dayanmıyor, oy ile dayatılıyor. Ayrıca asla bir “demokratik
seçim” olmadı.