Cumhurbaşkanı’nın, Edirne’de yıllardır hapiste tutulan (yoksa rehin mi deseydim!) Selahattin Demirtaş’ın İmralı’ya (A. Öcalan’a) hesap vereceği sözleri şüphesiz ki sıradan ve laf olsun diye söylenmedi. “Sandık, seçim, oy oyunları” çerçevesinde yasal süreç sürecekse iktidarın büyük seçmen kayıplarını telafi edecek girişimlerde bulunması beklenir ve normaldir.
Yüzde 25’e oturan seçmen desteğinin hangi düzeyde istikrar kazanacağını kestirmek zor olsa da 2022’de enflasyon - hayat pahalılığının yüzde 40-50 dolayında gerçekleşeceği doğrultusundaki bankaların - piyasanın öngörüleri, Maliye Bakanı’nın “gözlerindeki ışıltıyı” söndürecek veya bu ışıltının aslında tamamen yalan olduğunu gösteren gerçeklik taşıyor.
YALDIZLI LAFLAR NEYE YARAYACAK?
Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın 2022’nin en parlak yılımız olacağı, enflasyonun şimdiden düşmeye başladığı, 2023’e öyle gireceğimizi belirten ama ülkede uzman hiç kimsenin doğrulayamayacağı yüksekten atma umutlarının da boşa gideceği görülüyor.
Şu aşamada iktidar döviz kurunu istikrarlı tutabilmek için başka ülkelerle swap denilen merkez bankalarında karşılıklı döviz tutma anlaşmaları yapıyor. En son BAE ile 5 milyar dolara yakın anlaşma yapıldı. Ama şirketlerin döviz ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını öğreniyoruz. Ankara, şirketlere ihtiyaçları olan yüksek miktarda döviz satışını önleme gayretinde. Bunun ise sürdürülebilir olmadığı açık ve seçik.
Pahalılığın ise döviz artışına endeksli mevduatları ezip geçme olasılığı yüksek. Hesaplar da bunun üzerine kuruldu!
ŞAPKADAN ÇIKACAK TAVŞAN YOK
Gerçi herkes RTE’nin şapkadan tavşan çıkarma becerisini gündeme getiriyor ama ekonomi hesap kitap konusudur ve bugüne kadar da içinden beklenmedik tavşanlar çıkmamıştır, hiçbir dünyada!
Ayrıca bu beceriye de katılmıyorum. Son İstanbul yerel seçimlerinin sonuçları, Erdoğan’ın, gayet kötü bir politikacının belgesi olarak önümüzde duruyor.
Öyle ki bu kötü ve kendisinin / partisinin aleyhine işleyen politikasını, İstanbul için halen sürdürdüğünü görüyoruz. İstanbul, Mersin gibi büyükşehirlerin bulduğu kredileri onaylamayarak (metro ve metrobüsler), kentin en önemli sorunu olan ulaşımın biraz daha olsun rahatlamasının önünü kesiyor.