Muharrem İnce’yi izliyor musunuz, iyi ve doğru
bir seçim olduğunu durmadan kanıtlayarak, hayatın içinden yürüyor.
Bu yürüyüş, CHP liderliğinin cumhurbaşkanı adaylığı, partiler arası
ittifak ve İyi Parti’ye Meclis’te grup kurma gibi çok önemli ve ilk
kez gündemi tamamen belirleyen yönetme becerisi ve süreci ile
başladı. İnce, üstlendi görevi ve milleti kucaklayarak yürüyor.
50 günde 50 öykü anlatmak zor, ama anlatabilmeli ve gelecek
güvencesi verebilmeli.. en çok ihtiyacımız olan... Ülkenin öyle
sorunları var ki, 50 değil 150 gün anlatsan bitmez...
Strateji olarak geçmişi değil geleceği
gündeme taşımasını doğru buluyorum. Gelecekte
buluşmalı... Geçmiş kötü deneyimlerle ve herkesin sırtındaki kötü
anıların bagajlarıyla dolu.
Zaman ileriye doğru akıyor, değişerek ilerliyor her şey, o halde
sırt çantalarına iyimserlik ve gelecek umudu yüklemek şart.
Kendine muhalefet
İktidar, gelecekle ilgili her şeyini tüketmiş gibi. Neyi vaat
edecek? Tüm vaat edebileceği şeylerin içini boşaltan kendisi.
Demokrasinin içini boşalttı, hukukun- adaletin içini boşalttı,
insan hak ve özgürlüklerinin, ifade özgürlüğünün içini boşalttı ve
hepsini ceza konusu yaptı.
Ve ekonominin de içini boşalttı.
Şimdi tüm bunları şikâyet ediyor ve “iyisini” vaat ediyor!
Dünyanın en kırılgan ülkesi haline getirdikleri ülkede dolar da
patlayınca ve yoksullaşınca millet, diyorlar ki bu bataklıktan da
ancak biz çıkartırız ülkeyi... Sanki muhalefet iktidardaydı!
İktidarın kendisine karşı muhalefet etmekten başka çaresi yok.
Ancak geçmişin çöplüklerini eşeleyerek oradan çıkartabileceğini
sandığı eski püskü ve kirli silahlarla geleceğe ilerleyebileceğini
düşünüyor! Gençlik ve gelecek vurgusu
Bu vurgu önemli. Şimdiye kadar bu konular seçim meydanlarına
taşınmamıştı. Ülkenin başına inşaat m...