Geçen gün bir TV tartışmasında bir kez daha bu çok net
göründü.
Çöken yalanlar neydi, anımsayalım:
“Kabataş’ta demir zincirli, yarı çıplak, acayip 50 kadar Gezici,
bebek arabası süren türbanlı bir kadının üzerine işediler..”
“Camide içki içtiler, ayakkabılarıyla içeri girdiler, ortalığı
dağıttılar..”
Bir dizi kendisine medya mensubu diyen yandaş, üzerine işendiği
söylenen uyduruk kadınla röportajlar yayımladı.. tüm bunların
görüntülerinin elde olduğunu, hatta seyrettiklerini ve bunların
yakında yayımlanacağını yaydılar.
İktidarın tepelerinden bizzat desteklenen bu yalanların aslı astarı
olmadığı açıklandı.. Cami imamı bile “ben Allah’a inanan bir
insanım, yalan söyleyemem, camide böyle bir şey olmadı, sadece
yaralılar tedavi edildi” diye açıklama yaptı.