Baro, çığlık ilanı vermiş dün. Yargıtay Başkanı’nın cılız bir
sesle “Yargıya güvenyüzde 30” diye açıkladığı durumu
madde madde sıralamış. Yeni bir şey mi bizler için, tabii ki değil.
Ama gerçeklerin hemen her gün bağırarak, çağırarak, alanlara
çıkarak haykırılması zamanlarındayız. Daha çok bile
geç...
Muhalefete bakıyorum elli telden çalıyor. Şu zaman durmadan tek
telden çalma zamanı: Hukuk, yargı... CHP akıntıya kapılmış
sürükleniyor. Konuşuyor da, çoğu boş.
Mesela kardeşim yargıya, hukuka yöneltilen bu son darbeye karşı
toplumda ve Meclis’te nasıl bir baraj oluşturmayı planlıyorsun?..
Bir düşüncen, planın, operasyonun var mı? Bir imdat
çıkışın?
Ben görmüyorum, CHP’nin üzerine sinmiş düşünce şu: “Çoğunluk
onlarda, nasıl olsaçıkartacaklar, biz de Anayasa Mahkemesi’ne
başvururuz, iptalini sağlarız, görevimizi
yaparız...”
Mesela şu yok: Tüm gücümüzü bu konuya nasıl odaklarız,
her şeyi bırakır ve bu tasarının
engellemesini yaparız...
CHP bu haliyle, iktidarın istediği her şeyi yağdan kıl çeker gibi
gerçekleştirmesinin yardımcısı. Bu nedenledir ki, CHP yönetimi
iktidar karşıtı yüzde 50’ye bir umut veremiyor. Dinamizm sıfır...
Plan, program, eylem sıfır...
Okulda ne hukuku öğretiyorsunuz
Ama hukuk fakültelerine yükleniyorlar! Ben de
yükleniyorum: Yargının, hukukun yere yatırılıp boğazına
kasap bıçağının dayatıldığı, anayasanın, yasaların uygulanmadığı
zamanları yaşıyoruz ve siz ey hukuk fakülteleri, ey anlı şanlı
öğretim üyeleri... Neredesiniz? Öğrencilerinize ne
öğretiyorsunuz?
Hepsi sindirildi... İşleri tıkırında. O üniversite senin bu
üniversite benim... “Aman.. siyaseti üzerime çekmeyeyim.. ben
doğruyu öğretiyorum ya, ülke bu doğrulardanbatıp gidiyorsa ne
yapayım...”
Kılıçdaroğlu nerede hukuk
fakülteleri diyor. Ben de soruyorum, tamam onlar yoklar ama
neredesiniz sizler? Başdanışmanlarınızdan biri, CHP üzerine ne
yapmalı uyduruktan reçeteler hazırlayıp bize gönderiyor, size
vereceğine... Seçimlerde umudunuzdu, hâlâ yanınızda... Herkes
koltuk derdinde, ülke batıyor, ohhh kekâ!