Amerikalı papaz adil bir yargılamada mı? Suçlamalara baktığınızda, onu yargılayacak, üstelik tutuklu yargılayacak somut bir delil göremiyorsunuz. Ama ilgililer “yargı tarafsızdır” gibi gülünç iddialarla siyasi iktidarın bu tasarrufunu savundukça, gülünç bir durum ortaya çıkıyor ve dünya gülüyor.
Macron olsun Merkel olsun, kendi yurttaşlarını özgür bırakmak için girdikleri siyasi (pazarlık) ilişkisini kabul etmeleri hatalıydı. “Yurttaşım serbest bırakılsın da gerisini boş ver, zaten Ankara egemenlerinin adalet ve yargı konusundaki davranışlarını ve konumlarını tüm dünya biliyor...”
Buna dayanarak özel ilişkilerle yurttaşlarını kurtardılar. Peki kendi ülkelerinde itibar kazandılar mı? Mesela şunu mu diyor seçmenleri, “helal olsun, allem etti kallem etti, Erdoğan’ın elinden tutukluları aldı, aferin ona”.
Türkiye devletinin tarihinde böylesine bir al-ver ilişkisi (casus değiş tokuşu mu bu!) görülmemiştir.
Bu durum, Türkiye’nin ABD’nin haksızlıklarına karşı (FETÖ, Suriye-PKK, S-400, F-35) Türkiye’nin haklı mücadelesini zayıflatıyor, dahası sıfıra indirgiyor.
Yukarıda saydıklarımın hepsi siyasi tartışma konusudur.
Ama Amerikalı papaz davası, hukuk ve adaletle ilgilidir. Hukuk ve adaleti siyasi hesaplaşma aracı yaparsanız, kaybedersiniz... Bu “şantaj” literatüründe yerini alır.
İlk yapanın üzerinde kalır
İktidarda bunu görecek ve fikrini söyleyerek bu politikanın yanlışlığını gösterecek kimse yok mu? Yoksa hepsi, Başkan’ın “kimsenin yeri garanti değildir, hemen değiştirilir” biçimindeki net açıklamasının boyunduruğu altında mı görüyor kendisin...