Doğan Kuban Hoca’nın kalça kemiği kırığından
sonra takılan proteze uyum süreci hastanede epey uzun sürdü. Uzun
bir İzmir rehabilitasyonundan sonra önceki gün İstanbul’a döndü.
Yürüteç kullanıyor ama her şey yolunda. Kazadan önce de baston
kullanıyordu.
Konumuz başka tabii, ama hazır şu tatsız kaza konusu açılmışken
birkaç söz edeceğim.
Bir tezim var, özellikle kadınlar ileri yaşlarda
ve dengesi fazla sağlam olmayan ileri yaş erkekleri en azından
baston kullansalar, ülkemizdeki kalça kırıkları
olayları yarı yarıya azalır. Hem ölümler hem de yaşanan derin
sağlık sorunları azalır. Ama 80 yaşında bile kendimize toz
kondurmuyoruz, façamız yerinde olsun, yıkılıncaya kadar ayakta
duralım, varsın kalçaları kıralım.
İkincisi, Kuban kemiği kırıldığı için mi düştü yoksa düşünce mi
kemiği kırıldı.
Biliyorsunuz yaşlılıkta kemikler zayıflıyor.
Fakat Kuban’ın kemik yoğunluğu çok iyiydi. Zaten kemik zayıflaması
daha çok bir kadın sorunu. Kadınların pek çoğunda kendiliğinden
kemik kırılması olabiliyor, ama Kuban düştü kırdı... Kaya
sınıf
Doğan Hoca, hastanede yattığı sürece (Dokuz Eylül Üniversitesi
Hastanesi doktorlarına, hemşirelerine, ekibine ben de buradan çok
teşekkür ederim...) önemli gözlemlerde bulundu. Bu haftaki
Herkese Bilim Teknoloji
dergisinde köşe yazısını bu gözlemlerinden ilkine ayırdı.
(Dergideki hiçbir yazısını kaçırmayın lütfen, HBT’yi de hiç
kaçırmayın!..)
“Hastanelerde çalışan uzman ve uzman yardımcısı, kimisi
universiteyi, kimisi liseyi bitirmiş genç uzman grubunun, Turkiye
ekonomisini ve toplumun çağdaşlık duzeyini açıkl...