Cumhurbaşkanı, yeni anayasası, meşruluk arayışı, Davutoğlu’nun durumu, siyasette erdemlilik ve yeni bir anayasal gasp mı, üzerine...
Davutoğlu, “özerk” sayılabilecek, birkaç konuda farklı sözler ve uygulamalarda bulunduktan sonra, dün noktayı koydu: “Cumhurbaşkanımıza sadakat mezarakadar”. Çünkü birkaç “elense”den sonra, onun politikasından “bağımsız” veya “ayrı”bir politika izlemesinin olanaksızlığını gördü. “Büyük güç”e boyun eğdi, tabir caizse“boyunun ölçüsünü” aldı...
Yukarıdaki sözden sonra, Başbakanı AKP içindeki “liderlik denklemi”nden çıkartıyorum. Bu cümlesi, yaklaşan kurultayda, yeni hükümet olasılıklarında, erken seçimlerde “yerini garantilemek”, siyasi kulislerde çok dile getirilen “değiştirilebilir...”söylentilerine karşı önlem almak mıydı, bilemem. Ama “mezara kadar sadakat” sözü, hayatı boyunca onu bağlar. Muktedir’in tüm politik veya parti içi emir, talimat, istek vb’lerin “tam uygulayıcısı” olacağının garantisidir.
RTE’den farklı düşünen “kurucu”ların nasıl elendiği sır değil. Lider tam uyum istiyor. Farklı dil ve uygulamalardan zerre hazzetmiyor. Onun yanında olup da farklılık yaratamazsın. Böyle olunca da sadece çizilen rotanın iyi bir uygulayıcısı olmak zorundasın. Ama siyasi hayatını da çizmiş olursun.