Önce en güncelinden: Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından bir
görevli, BBC’ye söylüyor “Türkiye’de gazetecilikten mahkûm olan
kimse yok.” 10 yıllık nakarat.
Bunu önce FETÖ’cülerle iktidar ortağı oldukları dönemde
söylüyordu... O sıralarda hapishanelerde 150 kadar gazeteci vardı
ve Türkiye kara listedeydi. Şimdi FETÖ yok, ama iktidarın sözcüleri
aynı teraneyi çağırıyor:
Türkiye hâlâ kara listede. Şuna bakın, yeni bir grafik.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (The Committee to Protect
Journalists) 2018 raporu. 300 kadar gazeteci hapishanede. 1 Aralık
2018 itibarıyla Türkiye 68 gazeteci ile başta. Çin 47 ile ikinci,
Mısır 25 ile üçüncü sırada. Hemen hemen suçlama aynı: “Terör
örgütlerine yardım, bu konuda doğru olmayan haber yapmak vb.”
Bu liste dünyayı dolaşıyor, BBC Saray görevlisine soru sorarken bu
listeye bakıyor ve aldığı yanıta gülüyordu. Peki itibarları? Doğru
olmayan bilgiler “gerçek ötesi” sepetine atılır her zaman.
Sözcü’ye gözdağı
Seçimlere giderken bu dönemin ilk salvosu, 40 yıllık gazeteci
dostum Necati Doğru ve Emin
Çölaşan hakkında FETÖ’cülük iddianamesi düzenlenmesi oldu.
Savcıların aklına kolay kolay Doğru ve Çölaşan hakkında dava açmak
gelmez. “FETÖ terör örgütüne üye değiller ama yazılarıyla FETÖ’ye
destek verdiler” mealinde, pertavsızla FETÖ desteği arasanız
bulamayacağınız yazılar.
Peki o halde? Kim dürttü diye sorarsanız Saray’da varlığı otomatik
böyle işler yapmaya bağlı kim ise, oradan iz sürmek gerekir.
Şüphesiz topun ağ...