“Gazete, kitap, dergi okumuyorum, günde 3 saate yakın TV
seyrediyorum”. Kadir Has
Üniversitesi’nin her yıl yaptığı “sosyal – siyasal
eğilimler araştırması”nın, halkımızın kültürel düzeyi – eğilimleri
hakkında ortaya koyduğu veriler iç açıcı değil. Rezalet desek
yeridir. Bakın:
Gazete hiç okumayanlar yüzde 37.1... Kitap hiç okumayanlar yüzde
52.8...
Tiyatroya gitmem, diyenler yüzde 69.9... Günde 1-5 saat arası TV
izleyenler yüzde 75.
Sosyal medya ve bilgisayar oyunlarına 1-5 saat zaman ayıranlar
yüzde 65.
Gazetelere, ayda bir ile haftada bir-iki kez bakanların toplam
oranı yüzde 28.8. Okuyanların çoğu da daha çok internet üzerinden
okuyor. Gazetelere güven aşağılarda, yüzde 35. İktidarın gazeteler
üzerindeki baskısı sonucu, medyaya güven aşağılarda. Medya
özgürlüğünde dünyada 150. sıralarda seyreden Türkiye’de, halk neden
güvensin ki! Bu arada, sosyal demokrat ve sosyalistler arasında
gazete okunurluğu en yüksek. Kitap okumam
Her gün kitap okuyanlara gidelim: Yüzde 5.9. Ayda bir gün kitap
okuyan azınlığı bir kenara bırakacak olursak, 2-3 hafta bir gün ile
haftada 3 günden fazla okuyanların toplam oranı yüzde 41.3. Buna mı
sevinelim yoksa yüzde 52.8’e mi üzülelim?
Öyle ki Türkiye’de çok kitap basılıyor. Pek çoğunun niteliğini
tartışabilirsiniz, fakat Koç, Boğaziçi, İstanbul Kültür, İstanbul
Bilgi gibi üniversitelerin bastığı mükemmel bilimsel kitaplar da
giderek artıyor. Burada, 2-3 haftada bir gün kitap okuyorum diyen
palavracıları dışlarsak, kitap okuyanların oranı 23.6...
Türkiye’nin entelektüelliğe yakın kesimi bu kadar. Yılda okunan
kitap ortalaması 5.4. 11 kitaptan fazla okuyanlar yüzde 10.8;
11’den fazla okuyanlar is...