Türkiye’nin gerçek nüfusu ve seçmen sayısı ne, bunu saptamak için yeniden eskiye dönüp bir kereliğine hane nüfus sayımının yapılmasının şart olduğunu düşünüyorum epey bir süredir. Çünkü yıllardır şaibeli bir durum var. Bu şunun için gerekli: Ülkenin yarısından fazlası yani büyük çoğunluğu, seçmen sayısının abartılı, yanlışlarla dolu olduğu düşüncesinde. Ben de.. Bu durum, sisteme olan güveni yerle bir ediyor...
Bu konuda okurlarla yazışıp duruyorum. İnsanların “seçim sistemine” güvenini kurmak birinci derecede önemli.
Yüksek Seçim Kurulu yetersiz, vurdumduymaz ve umarsız. Kendisine gelen, siyasetin güdümündeki adrese dayalı seçmen listelerini olduğu gibi yayımlıyor. Oysa nüfus müdürlüklerinden başlayan, kim bilir devletin başka hangi kontrol noktalarından elden geçirilerek, eklenerek, çıkartılarak YSK’nin kullanımına hazır hale getirilen bir süreç. İlçe seçim kurulları bile kanıtlı sahte seçmenlerin silinmesine direniyor, ve bunlar da hukukçu...
Diyeceksiniz ki, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı katında anayasa maddelerinin keyfi biçimde çiğnenmesi ayan beyan ortadayken sen nereden bahsediyorsun.. dükkânı kapatıp gidemeyiz!
Kimlik Bildirme Kanunu
Emekli Vali Yardımcısı Ertuğrul Taylan “Yüzer gezer oylar meselesinin kökten çözümü için, nüfusu 10 binin üzerindeki mahalleleri, asgari kontrolü mümkün bu büyüklüğe getirip, ikametgâh kayıtları tekrar mahalle muhtarlıklarına verilmeli ve asayiş yönünden de gerekli olan Kimlik Bildirme Kanunu’nun uygulanması sağlanmalı. Bunun için Kimlik Bildirme Kanunu ile 1943 tarihli mahalle muhtarlığı kanunları, günün şartlarına göre yeniden düzenlenmeli..” diyor haklı olarak.
Bir başka akademisyen okurum, “sahte seçmenlerle il...