Erdoğan, Gül ve diğer kurucular, Erbakan’ı silerek AKP’yi kurdu. Erbakan’ın kurduğu partilerde büyüdüler gerçi ama Erbakan’ın Fazilet Partisi kapatılınca yerine kurulan Saadet Partisi’ne katılmadılar ve AKP’yi kurdular.
Bu Erbakan ekolünden kopuş muydu yoksa Erbakan’dan kurtulmak mıydı, değerlendirmeye açık. Kuruluşta yer alan ama birer birer kopan veya dışlanan merkez sağ ve bazı sosyal demokrat politikacılardan sonra, bugün ortada kalan salt Tayyipçi bir partidir. Milli Görüş geleneğiyle ilişkisi kalmış mıdır, tartışılır.
Erbakan’ın partisi, kurduğu Saadet Partisi’dir.
HANEDAN İSMİ REVAÇTA
Saadet Partisi seçmeninden önemli bir kısmı, AKP seçmeni oldu.
Fatih Erbakan, Erbakan Vakfı’nın parçası olarak Saadet Partisi’ne katılmadı. Dahası aralarında mal mülk kavgası oldu ve partinin ana merkez binalarını almasıyla vakıf yöneticileriyle Yeniden Refah’ı kurdu.
İlginç bir durum oldu, Erbakan’ın seçmeni, önemli ölçüde AKP’ye geçti ama Saadet’te kalan seçmen yüzde 1-2 civarında oldu.
Erbakan’ın kim temsil ediyordu, Saadet mi yoksa Yeniden Refah mı? Bunu belirleyen, görüldüğü kadarıyla, Erbakan adını taşıyan oldu: Kızı ve oğlu neredeyse temsil de oradaydı. Yani hanedanlık, Erbakan adını taşıyanlar. Ve tabii ki erkek oğul Fatih Erbakan.
RTE’YE SEÇİMİ KAZANDIRDI
Dün RTE’nin Yeniden Refah’a yüklendiğini gördük, “Bize kaybettirmeye çalışanlar...”
Oysa Yeniden Refah, cumhurbaşkanı seçimlerinde RTE’ye seçimi kazandıran partiydi, Cumhur İttifakı’na katılarak. İşine gelmeyen gerçeği dile getirmemekte ünlüdür cumhurbaşkanı.
AKP’nin Erbakancı seçmeninin bir kısmı, partinin izlediği oportünist ve ikiyüzlü politikalar ve büyük ekonomik çöküş nedeniyle çözülüyor. Gittiği yer Yeniden Refah. Yani hanedan devamlılığı...