RTE, Kürtlerden uzaklaşıyor, ordu ile bütünleşiyor, PKK’nin
muhtemel tehditlerini mi göze alıyor? Seçim sonrası “savaş”
olasılığı...
Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan ve Partisi üzerinde de kesin
vesayeti açık saçık olan RTE, bizzat kendisinin kurduğu çözüm
süreci masasını tekmelemeyi sürdürüyor. İki hafta önce “Kürt
meselesi yoktur” dedi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile
HDP’li temsilcilerin Dolmabahçe’de ortaklaşa açıkladıkları 10
maddelik deklarasyona karşı çıktı, neredeyse tanımadığını
söyledi...
Önceki gün de şöyle dedi: “Ülkemizde artık bir Kürt sorunu yoktur.
Kürt sorunu vardır demek artık ayrımcılıktır. Kürt sorunu bizzat
Kürt sorunu vardır diyenlerden kaynaklanıyor.. Zaman zaman
‘taraflar’ diyorlar, sen kim oluyorsun da taraf diyorsun. Devlet
bir ‘taraf’la masaya oturmaz.. Devlet silah bırakmaz, terörist
silah taşırsa, devlet de gereğini yapar...”
***
Daha önceki yazılarımda, RTE partisinden özellikle MHP’ye oy
kaydığını görünce çözüm sürecini askıya alma yoluna mı gidiyor, bu
da bir seçim öncesi politika mı diye sormuştuk. Çünkü RTE bunu 2011
seçimleri öncesinde de yapmıştı ve ben olsam Apo’yu asardım
demişti. Sonrasını biliyoruz, “sayın Öcalan”a varmıştı.
Peki şimdi? Gerçekten RTE “çözüm süreci” politikasını kökten
değiştiriyor mu? Bu son söylediklerini, seçim öncesi oy avcılığı
değil de, kalıcı yeni bir politika olarak değerlendirmeli
miyiz?
Bu olasılık oldukça ağır basıyor olabilir.