Ülkenin o kadar temel konusu var ama biz durmadan iktidar odaklı yazılar yazmak zorunda kalıyoruz. Bizim için de zor bir durum. İktidara yapışmış bir lider ve parti olunca hangi hesaplar, planlar içindeleri anlamak, başlıca sorunumuz oluyor.
Seçmeni biçimlendirmek için AKP/Beştepe’den algı operasyonları pompalanmaya başladı. Bunun ilk işareti, AKP oyunun “yüzde 45’i aştığına” ilişkin piyasaya sürülen palavralardır. AKP’nin tanınmış algı şefi Hüseyin Çelik bildik propagandasını yapıyor.
7 Haziran seçimlerinden önce de, önlerindeki gerçek oranlar yüzde 40 civarını gösterirken, kamuoyuna sundukları oranlar yüzde 47’lerde dolaşıyordu.
Buna benzer daha çok kamuoyunu baskılama oyunları göreceğiz.
***
Cumhurbaşkanı’nın hesapları tutar mı?
Savaş operasyonları ile erken seçimde oy artırma politikası başarıya ulaşır mı?
Bunun için seçmen, “yaşasın hükümet savaşıyor” düşüncesinin şehvetine kapılarak“oyunu bize verir” basit mantığı mı işler?
Yoksa, eyvah oğlum askerde, poliste, okulda, can güvenliğimiz ne olacak yine, biçimindeki yaşamda kalma içgüdüsüyle hükümete ret mi ağır basar?
Bu psikolojiyi belirleyecek olan, erken seçime giderken yaşayacaklarımızdır.
Ya “ülkemiz elden gidiyor” ile milliyetçi duygular aşırı noktalara tırmandırılacak ve oylar devşirilmeye çalışılacak...
Ya da ülkede yeni bir korku egemenliği ile RTE’ye hayır ağırlık basacak.
RTE, bir de Davutoğlu’nu ikna etmek gibi bir problem yaşayacak.
Uzun zamandır bu köşede işlediğim görüş, erken seçimin, Davutoğlu’nun siyasi liderlik iradesi ortaya koymasını engelleyeceği ve Davutoğlu’nun erken seçimi değil koalisyonu istediğidir. Gördüğüm kadar, bu düşünce yaygınlaşıyor.
Fakat Davutoğlu, RTE engelini nasıl aşacak ve koalisyon kuracak?