Ülkenin kaderi mi dedim? Pardon, ülkenin başına sürekli aynı tipte, ekonomik krizler üreten iktidarların gelmesi, adeta kaderidir. Yetersiz üretim, yüksek enflasyon, çok yüksek faizler, pek çok bankanın içlerinin sahipleri ve vurguncular tarafından boşaltılması, peşkeş ekonomisi, önceki krizlerin nedenleri arasındaydı.
İlginç olan, tüm krizlerin sağcı, tutucu, plan değil pilav diyen iktidarlar zamanından patlamasıdır.
İlk büyük ekonomik krizi Menderes – Bayar iktidarları yaratmıştır. “Yeter, söz milletindir” sıradanlığının ve oy avcılığının sonucudur onların krizi. DP liderleri ABD’ye para dilenmeye çıkmışlar, Washington tarafından Disneyland’a eğlenceye gönderilmişlerdi. İlk paramızın pul olduğu dönemdir. Sonrası adım adım geldi...
1960 askeri darbesinden sonra 1961 ve 1961’de kırk parasız ülke IMF’nin kapısını çaldı. Sonra, tümü sağcı iktidarların belirlediği, yönettiği, yapılandırdığı ekonomide, 17 kriz daha patlamış ve ekonomi toplam 19 kez IMF boyunduruğuna girmiştir.
IMF parayı pompalıyor, ekonomi düzelir gibi oluyor, sonra yeniden patlıyor kriz.
Hesap etmiştim, 19612002’ye kadar, ortalama 2.1 yılda bir ekonomik krize soktular ülkeyi.
1950’den bu yana hesaplarsanız 2.7 yılda bir.
Sağcıların en çok sevdiği ekonomi, yol ekonomisidir. Vurup buldozerlerle çıkacaksın öte yandan. Özetlersek aslında inşaat ekonomisi dememiz gerekir.