Karaya vuran bebeğin fotoğrafı dünyayı ayağa kaldırdı. Batı
ülkelerinin vicdanları sızladı, utandılar; AB ülkelerinde Batı
kentlerine doğru yürüyüşe geçen ağırlıklı Suriyeli mültecilere
kucak açtılar ve onları aralarında paylaştılar.
Peki ama o fotoğraf neyin utancıydı?
O fotoğraftaki insanlık hali nasıl ortaya çıktı? Ve o fotoğrafın
ardında nasıl büyük tablo var?
O fotoğraf hangi zulümleri, hangi alçaklıkları, hangi
vurdumduymazlığı, hangi kitlesel cinayetleri, hangi yok oluşları,
hangi gözyaşlarını, hangi adeta soykırımları, katliamları, acıları,
parçalanmışlıkları paylaşıyordu?
Bebeğin fotoğrafı, hay Allah keşke bottan düşmeseydi,
yakınmasında bulunanlara, geride kalan 25 yıllık Ortadoğu
fotoğrafını, İslam ülkelerini ve halklarını kesip doğrama, ortadan
kaldırma ve birbirine kırdırarak yok etme eylemlerini
anımsatmıyorsa, en azından yuh olsun...
Vicdanlarınızı rahatlatın
O bebeğin katilini ararken, en azından taaa Irak’ın parçalanmasına
kadar gitmiyorsanız, görüntülerle uğraşıyorsunuz.
Saddam’ın (evet katil, diktatör falan filan..) yok
edilmesi için uydurulan yalanları, o sahile vurmuş bebeğin
fotoğrafındaki birinci gerçektir. Mesele Saddam’ın yok edilmesinden
öte, Irak’ın parçalanarak halkın kırılması, Irak’ın bir daha asla
kendisini toparlayamayacak ve bir araya gelemeyecek şekilde imhası
operasyonudur. Irak petrol demektir ve şimdi tamamı Batı’nın
yönetimindedir.
Irak’ın parçalanmasına alkış tutanları düşünüyorum da, onlar adına
büyük utanç duyuyorum! Irak’a demokrasi gelecekti! O gün bu işgale,
savaşa alkış tutanları, taa o döneme gidip yazı yazmaya davet
ediyorum. Vicdanlarını boşaltsınlar, rahatlarlar. Milyonlarca insan
telef oldu orada.