“Beylerbeyi top sahasında ikamet eden yüzlerce hanelik bir seçmen kitlesi saptandı”.. Zaytung haberi gibi. Olmayan beşinci katlara kayıtlı, oy kullanacak seçmenlerden tutun, ilçe nüfus sayısını birkaç bin geçen seçmen olaylarına kadar, ülke çapında yaygın bir sahtekârlık söz konusu.
Ucu ülkenin hemen her yerinde görünüyorsa “fazla seçmen” olayı, bu buzdağının görünen yüzü olabilir. Yüz binlerce seçmeni barındıran bir olayla karşı karşıyayız demektir.
Dün sabah muhtarlığa uğradık. YSK’nin asılı seçmen kütüklerinde isimlerimizi aradık ve bulduk, ama kütüklerde apartmanımızda kaç kişinin yazılı olduğunu göremiyorsunuz.
Bu şüphesiz geçen seçimlerde uygulanan ve sahtekârlığa açık bir karardı, çünkü şeffaflığı engelleyip kontrol olanağını yok ediyordu.. Durum hâlâ öyle.. Ama muhtarlığımızın bilgisayarında yeni bir yazılımda, sokakta apartmanda kimlerin kaydedilmiş olduğunu görüyorsunuz.
Bizde isimler tamam. Kolay kontrol edilebilecek yerlerin dışında kalan kim kime dum duma çok geniş memleket sathında istedikleri gibi at oynatılabilirler.
Muhtarlar devre dışı
Muhtarlığa sorduk, Yüksek Seçim Kurulu’nun askıya çıkan kütüklerinin muhtarlıklarla ilgisi sıfır. Bu kütükler nüfus müdürlüklerinin kayıt sistemleri esas alınarak gerçekleştiriliyor. Çünkü hemen hemen 10 yıldır, nerede kayıt olduğunuzun resmi yeri nüfus müdürlükleri. Siz
“ben şuraya taşındım, artık burada oturuyorum” diye başvuruyorsunuz, sizden ya bir elektrik - su faturası istiyorlar ya da apartmanda oturanlardan birinin onayını: Evet burada oturuyor.
Böylece seçim mahalliniz ve...