Seçimi Binali Bey değil, Recep Tayyip Erdoğan kaybetti, Binali Yıldırım değil, önce bunu yazalım..
Binali Bey mahcup, ortalıkta dolaşmıyor, seçim gecesi kendisine “kazandım açıklamasını yap” dedirten güçten sonra, 12 gün kadar ortalıkta görünmedi, sonra bir açıklama yaptı ve seçmen son sözünü söyledi dedi. Binali Bey seçimi kaybettiğini biliyor. Erdoğan da biliyor. Binali Bey alavere dalavere ile o koltuğa oturmaz. İçine sindirmez. Şunu da belirteyim: Seçimlerin yenilenmesine de karşı olduğunu duyuyorum. Yeniden aday da olmaz.
Binali Bey zaten zoraki aday oldu, hiç istemedi; ilçe belediye başkan adaylarının, İstanbul teşkilatının belirlenmesinde söz sahibi olmak istedi, ama Reis varken böyle isteklerde bulunmak olmaz.
İstanbul’da kaybeden Binali Bey değil, Parti Başkanı Erdoğan. Her şeyi belirleyen ve tüm mitingleri yapan, konuşan, oy isteyen.. Ve son gün İstanbul’da 8 ilçede boy gösteren...
Binali Bey kurban, mazlum. Ben geçmişte de Erdoğan’ın kendisine rakip olabilecekleri saf dışı bıraktıklarını çok sık analiz ettim.
‘Kafalar kesilecek’ ne demek?
Erdoğan’ın yanında sadece rahatsız bir Binali Bey kaldı.
İstanbul’u ve büyük kentleri kaybeden kendisi olduğu için AKP lideri hırçın. İlk kez seçmen, oy verdiği lideri dinlemedi. Tabii seçimleri kaybetmesinde nedeni, bir büyük otorite hiçbir zaman kendisinde aramaz.
Erdoğan partisi için esip gürlüyor. Çalışmadıklarını söylüyor, neredeyse yan gelip yattıklarını açıklayacak.
“Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağım, tepeden tırnağa değişim, halk böyle istediği için değişim” dediği gazeteler...