Ne yazık ki, eğer Suriye’de bugünkü siyasi- askeri pozisyonları dikkate alacak olursak, önümüzde artık parçalanması kaçınılmaz bir ülke gözüküyor. İşin ilginci, bu parçalanmanın geriye döndürülmesinin, büyük gelişmeler olmadığı takdirde, çok zor olacağıdır. İmkânsız dememek için, zor diyorum.
Bu durum bölge ve ülkeler için yakın gelecekte ve orta vadede daha büyük felaketler, çatışmalar demektir.
Çünkü, toprakları işgal edilmiş, parçalanmış bir ülke ve millet hiçbir zaman bunu kabul edemez; düşmanlıklar alabildiğine ve köklenerek sürer gider. Düşünün: Türkiye’nin bir kısım toprağı işgal edilmiş olsa..
Ve mezhep - etnisite çatışmalarının önü alınamaz. Silah satışları, savaş, parçalanma... Tam emperyalizmin istediği, yarattığı durum.
İlelebet yaşanmaz bir Ortadoğu.. Sürekli en güçlülerin, en silahlıların hâkim olduğu, birilerini baskıladığı, ve ezip yok ettiği..
Bunu kabul mu edeceğiz? Türkiye böyle Ortadoğu ile mi yaşayacak?
Toprak gaspı eşkıyalığı
Amerikalılar, Suriye’nin güney sınırımızdaki bölgesini kesip aldılar, işbirlikçileri PKK - PYD’ye teslim ettiler. Önemli petrol bölgelerini de çekip aldılar Şam’ın elinden. Tam bir gasp olayı.. Eşkıyalık alabildiğine.. Büyük güç gösterisi, yamyamlık, emperyalizmin en büyük özelliğidir.
Derken, savaşın içine bir aydır İsrail’i soktular. Ne zaman? Şam’ın güçlendiği ve topraklarının önemli bir bölümünü kurtardığı zaman. Fakat Rusya-Şam, İsrail uçaklarını vurdu ve ikaz verdi.
Şam kuvvetleri İdlib’i de geri alacaklar oradaki silahlı köktendinci savaş ağalarından. Ve kuzeye, Türkiye sınırına doğru yaklaşacaklar. En az üçte birini kurtardılar. Peki, Ankara onlara dost gözüyle mi bakıyor, yoksa düşman gözüyle mi..
Yine Suriye güçleri kuzeydoğuda ise Deyr ez Zor yakınındaki büyük petrol bölgesine saldırdılar, Amerikalılar geri püskürttü ve bombaladı.
Koa...