Arifiye’deki tank fabrikasının satılışına, özelleştirilmesine
vb. burada hiç girmedim, oysa notlarımda duruyor hâlâ, iki yönüyle
paylaşıp geçeyim: 1) “Yerli ve milli” edebiyatının
altının boş olduğunu gösteren bir iktidar eylemi.
İşin ilginci, eski genelkurmay başkanı ve şimdinin savunma bakanı
da özelleştirmeci ve satıcı; acaba ordudaki generaller albaylar ne
diyor bilmiyoruz, bir araştırma yapılsa “genç subaylar
rahatsız” gibi bir sonuç çıkar ve başımız vayyy darbe mi
istiyorsun diye derde girer! Kendisine en büyük kumpasların
kurulduğu ve yüzlerce subayının başına çuval geçirilerek tasfiye
edildiği, genelkurmay başkanının da tutuklandığı ve bu durumda bile
darbe yapamayan ordu için şimdi bile kalkar böyle derler utanmazca,
şüpheniz olmasın...
Ama söyleyeyim: Ordu rahatsız... ‘Yerli ve
milli’ suskunluk!
Kılıçdaroğlu’nun “Tank fabrikasının satılmasına ne
diyorsun, yoksa bu savunma açısından can alıcı fabrika ‘yerli
milli’ değil miydi” sorusuna MHP liderinin verdiği yanıtı
biliyorsunuz, senin köklerin dışarıda benzeri laflar! Dam üstünde
saksağan bile değil! Ama vereceği yanıtı mı vardı?..
Bu ülkenin “milli ve yerli” beyinlerinin yarattığı stratejik bir
tesisin satılmasına bile ses çıkartamadığına göre MHP, AKP’nin
politikasına tam eklemlendi, kılık değiştirdi demektir. Zaten
önceki gün yayımladıkları “Cumhur İttifakı” bildirisi bu yolda
atılmış güçlü bir adım. Birbirleri olmadan var olamayacak iki
parti.
2) Katar ne? ABD’nin de kucağında bir ülke. Orada
üsleri var. Amerikan askerleri var, ortak politikaları var. Katar’a
satmak, aynı zamanda tank fabrikasının sırlarını da ABD ile
payl...