Şüphesiz ki Cumhuriyet ilanı! Ama Cumhuriyetin arkasında Milli Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi olmasaydı Cumhuriyet olmazdı!
Zafer kazanılmış, Ankara’da hükümet kurulmuş, devlet ülke çapında örgütleniyor.. Peki, ama rejim ne olacak?
Türkiye topraklarından çıkan tartışmasız en büyük evrensel lider ve karakter Atatürk’ün kafası şüphesiz ki berraktı. Nitekim akşam Çankaya’da sofrasına konuk olanlara “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” diyecekti. Yemekten sonra İsmet Paşa ile sabaha kadar oturacak, anayasada gerekli değişikliklerin maddeleri hazırlanacaktı. İşte devrimdir bu! Milli Mücadele’nin lideri ve zafer kazananı, iki gün önce istifa etmiş Rauf Orbay hükümetinin yenisini kurmadan, öncelikle Cumhuriyeti ilan etmeye karar vermişti.. Kurulacak olan yenisi, ilk Cumhuriyet hükümeti olacaktır!
Cumhuriyet ilanına Meclis’te karşı çıkacak kimsenin olmayacağı görülüyordu, her ne kadar sağda solda “Kursağımızda Osmanlı yemeği var” diyenler var olsa da!
Eski Meclis’te çınlayan sesler
Ertesi gün Meclis’te tarihi bir gün yaşanır. Anayasa Komisyonu Başkanı da Yunus Nadi’dir. Anayasal değişiklikler hemen yapılır, Cumhuriyet ilan edilir.
Meclis’te hemen herkes konuşmasını Yaşasın Cumhuriyet diye bitirecektir. Bugün Ankara’da Eski Meclis’e gidin ve Yaşasın Cumhuriyet seslerini dinleyin! O sesler o küçük salonda yankılanıp durmaktadır!
Ve Meclis hemen o gün anayasa gereği ilk cumhurbaşkanını da seçer!
Eski Meclis’te kulaklarınızı dikin, bu kez Meclis’in Yaşasın Gazi! Yaşasın Mustafa Kemal Paşa sözleriyle çınladığını duyacaksınız