Aile efradının Malta vergi cennetindeki şirketleri deşifre edilen Başbakan(*) ABD’ye gitti. İkinci Başkan ile görüşecek. Bu yolculuğun Cumhurbaşkanı’nın izniyle yapıldığı açık. Dış ilişkiler ve bu tür temaslar tamamen Cumhurbaşkanı’nın yetkisi dahilindedir. Anımsayın, Başbakan iken Ahmet Davutoğlu Beyaz Saray ile randevu ayarlamıştı, RTE’nin bilgisi dışında... Ve gidemediği gibi, koltuğunu da kaybetmişti.
Başbakan’ın açıklanan resmi programına bakıyorum, olağan işler ve ağırlıklı olarak lobicilik üzerine kurulan bir program...
Gezinin zamanlaması
Bu ziyaret ne zaman gerçekleşiyor? Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin tarihin en diplerinde seyrettiği ve Amerikalı komutanların Suriye’de PKK ile dostuz ve iyi işler yapıyoruz dediği bir zamanda. Bu şu demek: PKK terör örgütü evet listemizde yazılı ama gerçekte müttefikiz.
Başka? Yaklaşan Rıza Sarraf davasında, Sarraf’ın itirafçı olacağı ve mahkeme dosyasına Cumhurbaşkanı RTE ile ilişkilerin de gireceğinin, Amerikan gazetelerinde açıklandığı bir dönemde.
Başbakan’ın resmi programında tabii ki görmeyeceğimiz, Amerikan hükümeti ile ikili görüşmelerde acaba bir pazarlık da gündeme gelir mi?
Ne pazarlığı demeyin. Öncelikle Sarraf davası...
İktidar, dış politikada yeni bir sayfa açılabileceğinin işaretlerini verip duruyor. Buna NATO üyeliğini de katıp, bir “saf değiştirme paketi”ni, sözel olarak Amerikalılara hissettirirler mi?
“Tamamen Batılı müttefik olarak kalırız, ama..” diyerek, Gülen’in iadesini ve PKK ile ilişkilerin kesilmesini de, bir istek olarak böyle bir pakete dahil ederler mi?...