Aydın Doğan’ın, kim ne derse
desin, artık siyasi baskı ve tehditlere dayanamayarak medyasını
toptan satmasının diğer bir yönü var henüz üzerinde durulmayan:
TÜSİAD’ı tırpanlama.
Buna “Sermaye el değişimi” de diyebilirsiniz.
Doğan Medya, bir yönüyle TÜSİAD’ın parçasıydı. Anlayış olarak,
düşünce olarak, hadi prim vererek söyleyelim “Cumhuriyet değerleri”
olarak; hukuk, demokrasi, saydamlık, insan hak ve özgürlüklerinden
yana olarak...
Bu saydıklarım Türkiye’dir, yani Türkiye’nin düşe kalka, adım adım
ilerlediği yoldur. Ve bu iktidar döneminde hemen hepsinden
uzaklaşıldı.
TÜSİAD’ın büyükleri, uluslararası olarak da geliştikçe ve
büyüdükçe, evrensel değerlere daha çok
ihtiyacı olduğunu gördü.
Çünkü, hepsinin ayağı Türkiye’ye basıyor. Türkiye sermayesinin
ülkeden bağımsızlaşmış, tamamen uluslararasılaşmış belki de tek bir
grubu yok.
Hepsinin esas büyüme kaynakları Türkiye. ‘Ekonomi iyi
gitmeli’
Türkiye ekonomisinin de sermaye, ham/ yarı mamul madde,
ileri-yüksek teknoloji, sabit sermaye yatırımları, sıcak para
ihtiyaçları bakımlarından dışarıdan beslenmeden yaşayamadığını
biliyorsak...
Ve dış sermayenin, dış yatırımın Türkiye’nin hukuk, yasa ve
evrensel değerlerini de en azından kendi güvenliği için gözettiğini
hesap edersek..
Türkiye ekonomisinin sürekli ayakta kalması ve krizlere girmemesi
de, TÜSİAD’ın çıkarınadır.
Türkiye’nin keyfi, kayırmacı, otoriter bir yönetim altına girmesi
korkutucudur sermaye için de. Çünkü, ülke hukuki olarak da
sermayenin batırıldığı, çıkarıldığı, el değiştiril...