Geçen pazartesi CNN Türk’te katıldığımız “Tartışma Programı”nda
Elfin Hanım ağır hakarete uğrayınca programdan
ayrıldı. Gündemdeki ana konu Mansur Yavaş
olayıydı. Yavaş, 8-10 puana yakın önde gidiyordu ve iktidarın
Ankara’yı kaybetmesi kesin gibiydi. Kesinlikle engellenmeli,
aşağılanmalı, hatta tutuklanarak adaylığı düşürülmeliydi. Ay sonuna
kadar iktidar ne haltlar yiyecek, bilinmiyor.
Tek yanlı iddialar bir saati aşkın tekrarlanıp durdu. Henüz Yavaş
bu konuda açıklamayı ertesi gün yapacaktı. Konunun karşı tarafın
bir savunması olmadan bu şekilde gündeme getirilmesi baştan
fauldü.
Eşim “Sen söz aldığında gazeteci kontenjanından kişi laf atıyor,
kamera sık sık ona dönüyor ve senin söylediklerin arka plan
gürültüsü olarak kalıyordu” dedi. Ekran taktikleri.. Sonra da lanet
okuyup bırakmış izlemeyi; eve dönünce bir araba laf işittim, sen
niye kalkmadın Elfin ile birlikte, diye.
Aslında ruhen programdan ayrılmıştım, ama birkaç lafım vardı,
onları dile getirecektim. Bir de bugüne kadar hiç program terk
etmedim. Yalanlar karşısında kasılıp kaldığım ise çok oldu!
Sözde “tartışma”da iktidar tarafında bir avukat, bir gazeteci, bir
de “akademisyen” - ve iktidarın SETA “araştırma kurumu”nun
direktörlerinden biri var.. İktidarla ilişki
içindeler
Aslında bütün bu programların çatısı buna göre kuruluyor: Bir
tarafta, iktidarın yaptıklarını ne olursa olsun sonuna kadar
destekleyen, iktidarın lehine olacak her şeyi, yalan yanlış savunan
bir “yalancılar - destekçiler”
grubu, ki aralarında fire verecek tek kişi bile genellikle olmaz.
Bu grup sıkı kurulur, sıkı kurdurulur. Farklı meslekleri vardır ama
he...