ZIrrrrr... Durun korkmanıza gerek yok, ne sabahın 6’sI ne de
gecenin 11- 12’si. Akşamüzeri henüz.. Komşu bir Şey mi istiyor,
soğan, limon?.. Kapıyı açıyorsunuz, aaaaa polisler... Mesela bu
kez Hüsnü Mahalli için
gelmişler. Ellerinde savcılık tezkeresi, gözaltına alınan,
Millete ve Cumhuriyete hakaret etti, buna uygun deliller
de evinde bulunup getirile...
“Ele geçirilen dijital deliller” bir cep telefonu ve tablet
bilgisayar. Herhalde duvarları saran kitaplara bakmaya
üşendiler.
Hüsnü Mahalli, ülkemizin en çok ihtiyacI olduğu, Türkiye-Suriye
birliğinin, dostluğunun insanı. Ankara ve Şam’ın sarmaş dolaş
olduğu, ortaklaşa tatil yaptıkları zaman, Hüsnü Mahalli en gözde
insanlardan biriydi. Açıkçası, iki ülke arasındaki bu dostluğu çok
alkışlıyordum.
Hüsnü Mahalli Cerablus’da doğmuş, Halep’te okumuş, Suriye kökenli
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı. Hâlâ Türkiye ile Suriye’nin dost
olması noktasInda. Gönlünün orada kalan yarısı, Suriye’nin
emperyalist saldırı ile parçalanmak istenmesine isyan halinde ve
Türkiye’nin yanlış politikasının karşısında.
Basit denklemi anlayamamak mI?
Çok basit bir denklem var: Suriye’nin parçalanması demek,
Türkiye’nin de parçalanmasına kapı açılması demek. İkimizin de
ortak sorunu var. Etnik ayrılıklar (tabii mezhep ayrılıklarıyla
birlikte) körüklenerek, orada burada yeni devletçiklere yol
açılması ve bölgenin bu yolla kontrol edilmesi.. dayatılıyor.
Denklem çok açIk, 1+1=2 kadar: Emperyalistlerin körükleyerek
büyüttükleri, iç savaşa dönüştürdükleri ve bir IŞİD yarattıkları
Suriye’nin bir an önce ülkede egemenliği kurmasına yardımcı olmak.
Çünkü güney sınırları boyunca en çok korktuğun bir başka olay daha
gerçekleşiyor: PKK/PYD devletçiği.Üstelik
Amerikalıların Şemsiyesi altında.
Ankara bunu biliyor, görüyor da, üst üste yanlış politikalar sonucu
beyin ve ayaklar felç olmuş, doğru yolda ilerleyemiyor. Veya,
acaba, orada kontrollü bir savaş halinde bulunarak, içeride Reislik
rejimini bir an önce kurmaya mı öncelik veriyorlar? MHP yönetimini
de bu amaçla hemen harekete geçiriyorlar?