Tepeden darbe: Küt diye sizi bölüyoruz, tıp fakültenizi
alıyoruz, şu vakıf üniversitesine bağlıyoruz veya şu isimle
kurulacak başka bir üniversitenin içine koyuyoruz.
Kabak gibi ikiye ayırmaya çalıştığın üniversitelerle,
yönetimleriyle, öğretim üyeleriyle konuştun mu, hayır, ciddi bir
gerekçe göstererek gelin bunu tartışalım dedin mi, hayır!
İktidarın elinde bir tokmak var, kafasının estiğine indiriyor.
Güm...
13 üniversite, hepsi Cumhuriyetin üniversiteleri, pek çoğu
kurumsallaşmış bir yapıya sahip, gelenekleri oluşmuş, oluşuyor,
kimisi başarılı, uluslararası nam salmış, tanınıyor.
Cerrahpaşa ve Çapa tıp fakültelerine, daha neredeyse tüm eski
üniversitelerin tıp fakültelerine zaten 10 yıldır darbe üzerine
darbe indiriyorsun. Gelirlerini ellerinden aldın, mali bakımdan
içlerini boşalttın, hepsi borçlu, tıbbi malzeme bile alamayacak
durumdalar, şirketler en az 3-4 yıl paralarını tahsil edebilmek
için bekliyorlar. Kimisi bankaya borçlu, kimisi dükkânını kapattı.
Öylesine yani!
Bunu neden yaptın? İktidarına bağlamak için, hepsini Sağlık
Bakanlığı’na muhtaç hale getirdin, değerli hocalarını kaçırttın,
üniversite hastanesi olmaktan çıkartarak genel hastanelere
dönüştürdün. Deneyimlerini sokağa attın. Hocaları özel hastanelere
mecbur ettin. Ayakta durmakta zorlanıyorlar
Gitmemekte ısrar eden, bilime gönül vermiş akademisyenler, tıp
fakültelerini ayakta tutmaya çalışıyor. Öylesine yani...
Çapa’yı yeni kurulacak bir üniversitenin malı haline getirmeye ve
yok etmeye çalıştın. Toprağıyla taşıyla. Çok değerli malıyla
mülküyle.. Hocasıyla, deneyimiyle.
Çapa ayağa kalktı...
Sonra, yok Cerrahpaşa’yı alacağız dedin, Cerrahpaş...