Ülke haklı olarak yıkılıyor. Yargıtay 3 No’lu Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi’ni tanımayan, Meclis’e sataşan akıl, anayasa dışı ve açıkça suç oluşturan kararı esaslı bir direnişle karşılaştı. İktidar ve kendine bağlı yargıçları nasıl anayasa dışı davrandıklarını teşhir etmek açısından bu direniş önemli...
Ama meselenin özü gözden kaçmamalı. Anayasa Mahkemesi’ni ne lağ vedebilirler ne değiştirebilirler ne ortadan kaldırabilirler.
Bunu ancak bir “hükümet (askeri) darbesi” gerçekleştirerek, Meclis’i feshederek, olağanüstü hal ilan ederek; askeri, Emniyet’i, jandarmayı da devreye sokarak, belki siyasi tutuklamalara giderek... Bunu sonucunda yeni bir kurucu meclis kurgulayarak yeni anayasası dayatarak yapabilirler.
Komik bir şey söylediğimin farkındayım.
DEĞİŞTİRECEK GÜÇ GEREK
Tabii ki Meclis’te de anayasayı değiştirmeleri mümkün. 175. madde bu konuyu düzenliyor. 200 milletvekili imzalı önerge verir. 360 milletvekili bunu onaylarsa, cumhurbaşkanı öneriyi halkoylamasına götürebilir. En az 400 milletvekili Meclis’te onaylarsa, cumhurbaşkanı anayasa değişikliğini imzalayarak yürürlüğe koyar.