Nagehan Alçı, son
zamanlarda Cumhuriyet’e ve
Sözcü’ye yapılan “FETÖ’cülükten..”
uyduruk operasyonlara isyan halinde. En çok FETÖ’ye
yarıyor, bu operasyonları kullanıyorlar, savcılara
hâkimlere sesleniyorum... biçiminde yazılar
yazıyor.
Dahası, Cumhurbaşkanı’nın
uçağından yazıyorum diyerek,
bakınCumhurbaşkanı’nın bu konuda onayı yok anlamı
çıkartılabilecek bir sesleniş de yaptı
“adalet”e!
Arkasından Oğuz Güven
gözaltına alındı ve tutuklandı, sonra da Sözcü’ye operasyon
patlamıştı.
Nagehan Alçı şu algıyı yaratma peşinde:
Medyaya bu operasyonun Cumhurbaşkanı ile ilişkisi yok,
bu tamamen yargının yanlış
değerlendirmesi.
Acaba “yanılıyor olabilir miyim yoksa
bunlar doğrudan iktidarın izni ile yapılıyorolamaz
mı?” biçiminde düşünmüş müdür?
Bu olasılığı da göz önüne alarak yazılarında
direniyorsa, aferin derim.
***
Gazetelere-medyaya bu operasyon, siyasal...
Baştan sona yargıyı nüfuzu altına almış bir iktidar,
hoşlanmayacağı, kendisini zor durumda bırakacak bu operasyonlara
evet demez.
Bundan zerre şüphem yok.
Bu operasyonlar FETÖ’ye yarıyor, diye bir
derdinin olduğunu da sanmıyorum. Önceki yazımda belirttiğim gibi,
FETÖ’yü bir sopa-alet olarak kullanıyor.
Bir zamanlar FETÖ ile birlikte nasıl ordunun,
muhalefetin, medyanın, iş dünyasının, yargının defterini
dürüyorlardıysa, şimdi de FETÖ silahıyla muhalefeti susturuyor. En
büyük FETÖ’cü dostları, yedikleri ayrı gitmeyen, başkalarına
FETÖ’cüsün diye saldırıyor.
Onlara devlet ve toplumda terör estirmeleri
için olanak yaratan, dahası, 250 kişinin canına kastedecek büyük
bir darbe girişiminde bulunacak kadar tüm fırsatları sunan bir
iktidar yüzsüzlüğü ile karşı karşıyayız.