Çok temel bir rejim, yönetim
değişikliği referanduma sunulabilir mi? Bunun bir örneği yok.. Ülke
bir çıkmaza sürüklendi, hayır ile bu çıkmazdan sadece ülke değil,
iktidar da, Cumhurbaşkanı da kurtulabilir.
Hayır yapılamaz, yapılmamalı, ülkenin esenliği, geleceği, dirlik ve
düzeni için asla bu yola başvurulmamalı.. Hadi diyelim yüzde 51
veya iktidarcıların balonu yüzde 55 evet ile kabul edilmiş
olsun..
Tüm ülkeyi bağlayacak, tüm ülke yurttaşları arasında bir birlikte
yaşama belgesi, sözleşmesi niteliğinde olması gereken bir temel
anayasa değişikliği, genel seçim oylaması havasında ve niteliğinde
halka sunulabilir mi, sunulmalı mı?..
Önemli ve niteliksel bir çoğunluğun hayır diyeceği bir anayasa
ülkede hangi birlikte yaşama ortamını sağlayacak, bunu bize
anlatacak birisi var mı?
Bu bir küçük değişiklik değil. Yönetim ve rejimi ilgilendiren
tepeden tırnağa bir anayasanın referanduma sunulmasıdır!
Doğan Kuban Hoca buna isyan eden telefon
konuşması yaptı benimle, CHP’nin de ve hayır diyenlerin bu temelde
anayasaya ve referanduma hayır demeleri gerektiğini de sözlerine
ekleyerek bir not gönderdi. Şimdi onu paylaşıyorum:
***
‘Referandum sözcüğü yanlış kullanılıyor’
“Sevgili Orhan Bey,
Türkiye’nin politik kavgaları toplumun katıksız cehaletine inanan
biri olarak beni ilgilendirmiyor. 91 yaşımda seksen milyonu
eğitecek bir gücüm yok. Fakat gücüme giden bir şey var: Referandum
sözcüğü yanlış kullanılıyor. Bir ölüm kalım savaşı ile kurulan
çağdaş bir demokratik devlet sistemi değişebilir mi?
Referandum tarihine, İsviçre’de, Birleşik Amerika’da referandum
uygulamalarına baktım. Halka başvurmak yasalarda yapılacak
değişiklikler için, federal hükümetlerde oluyor. Fakat devlet
anayasasının referandumla saptandığını gösteren hiçbir tarihi örnek
yok. Aydınlanma’dan bu yana demokrasi, toplum içinde insanların
eşit haklara sahip olmasını sağlayan bir sistem olarak tanımlandı.
Bu hakları kişilerden geri alacak bir sistem dünyada yok.
Türkiye’nin cehaleti, buna okumuşlar, partiler de dahil, halka hâlâ
bunu anlatamıyorsa biz boşuna savaş yapmışız.
İslam ülkeleri geri kalmış olarak horlandığı zaman, sadece
fakirliklerinden dolayı değil, çağdaş dünya sistemini hâlâ
reddettikleri için horlanıyorlar. Çağdaş dünya ile uygar
ilişkilerimizi cahil bir toplumun oyuna sunuyoruz. Biz ayakkabı
hatta meyve alırken bile böyle davranmıyoruz. Ömrünün sonunda bunu
görmek çok zor!
Sen ben kavgasını bırakıp buraya nasıl geldiğimizi düşünelim.
Anlayana da anlatalım... Doğan
Kuban.”
Partiye oy verir gibi anayasa oylaması!
Referandumun iktidarın önemli bir büyük destekçi kitlesi için
“Yaşasın Reis” sloganından öte bir anlamı yoktur
ve bu çok acıdır ülke halkı için.
Otobüste iktidara karşı olanlara “hepiniz gebereceksiniz” diyen
başı turkuvaz türbanlı kadınlar, referandumda ne amaçla evet
dediklerini çok net olarak açıklamış oluyorlar! Aklında ise neye
evet diyeceğini bilecek bir bilgi kırıntısı bile bulunmuyor! Ama
niçin evet diyeceğini biliyor!
Büyük bir destekçi kitle düşünün, size değiştirilecek anayasa
maddelerini anlatayım, diyenlere, biz anlamayız, Reis bize ne
olduğunu anlatıyor, ona inanıyoruz, yanıtı
veriyor!