Konunun en bamteline dokunacağız şimdi.. Soru başlıkta... Siz ne
düşünürsünüz?
Yedi düvel karşısında derken kastedilen şu: AB’ye aday, NATO
üyesi, ABD ile ilişki içinde, Avrupa’nın dibinde, ihracatının büyük
kısmı AB’ye, uluslararası anlaşmalara imza atmış, Avrupa
Parlamentosu, İnsan Hakları Mahkemesi vb... Bizim için 7 düvel
bunlardır.
Bir otoriter yönetim, anayasasını tek adamın iradesine bağlamış,
diyelim ki çoğunluk iradesi ile azınlığa dünyayı dar ediyor, haklar
ve özgürlükler bir kişinin sözüne bağlı, var veya yok.. Yargı
elinde... Ve ülkede güçlü İslami karakterli yönetim kurma azmi,
siyasetinin temel ekseninde...
Böyle bir yönetim, temel ilişkiler içinde bulunduğumuz batı
tarafımızdaki coğrafyada sürdürülebilir mi?
Kabul mü ret mi görür?.. Bunu tartışmaya gerek var mı?
RTE’nin yönetim anlayışı batımızda kabul
edilebilir mi?
Tabii ki hayır, ama bir yolu var!
Alman TV’sinde bir mizah programına konu oldu diye, Almanya
büyükelçisini bakanlığa çağıran bir kafa yapısı, görüyoruz ki ancak
alaylara ve sert açıklamalara konu oluyor: Avrupa Parlamentosu
Başkanı: Bay RTE çok ileri gittiniz!
Yani batı coğrafyamızda, RTE’nin tasarladığı bir ülke ve rejimle
var olmak imkânsıza yakın.
Ama bunun bir yolu var: Tam onların kulu kölesi, emir kulu
olursanız, kullanışlı salak olacağımız için belki her şeye göz
yumabilirler... Arada sırada sopalanmayı da göze alarak.