Orhan Bursalı Cumhuriyet Gazetesi

‘Yeniden Milli Kurtuluş’.. Nereye bakacağınızı yazıyorum!

İktidar mensuplarının dilinde “yeniden milli kurtuluş savaşı veriyoruz..” lafı eksik olmuyor ya, bu kez konuya farklı bir açıdan yaklaşacağım. Türkiye Cumhuriyeti, bugün tvit tarihçiliği yapan...

06 Eylül 2016 | 350 okunma

İktidar mensuplarının dilinde “yeniden milli kurtuluş savaşı veriyoruz..” lafı eksik olmuyor ya, bu kez konuya farklı bir açıdan yaklaşacağım. Türkiye Cumhuriyeti, bugün tvit tarihçiliği yapan uyduruk insanların alaya almaya çalıştığı Zafer’le gerçekleşti. Atatürk, Kurtuluş’tan sonra Kuruluş’un tüm temellerini attı. Ne isterseniz! Hava-uçak sanayisine kadar! Araştırma birimlerine, sanayiye, tarımın nasıl yapılacağına kadar (mesela AOÇ)! 
Araya İkinci Dünya Savaşı girdi ne yazık ki ve 1950’den itibaren de ülkeyi inşa, sanayileşme, kalkınma iradesi, Amerikan Marshall yardımı alçaklığına terk edildi. Atatürk’ün kalkınma projeleri çöpe atıldı, birbir kapatıldı, bize plan değil pilav lazımlafı ünlüdür! 
O dönemin iktidarı da, tıpkı bu dönemdeki gibi, kalkınmayı yollar, bulvarlar yapmak gibi gösterişli projeler olarak algıladı ve uyguladı… Bugünkü iktidar bu açıdanMenderes dönemiyle bir dejavu halindedir! Ülkemizdeki sağ iktidarların neredeyse tümü görülür gösterişli eserlerle zamanını geçiriyor. 
Oysa sanayi, kalkınma, yerlerde sürünüyor. İşsizlik diz boyu, yoksulluk düşmüyor. Gelirler arasında uçurum, artık Allah ne verdiyse! 
Neden ekonomi değer üretemiyor? Buna bakacağız şimdi.

Hamal geliri ile CEO geliri farkı 
Günümüzde, ekonominin üretim değerini anlamanın en önemli kıstası, ne kadar yüksek teknoloji ürettiğiniz ve ne kadarını ihraç ettiğiniz.. Bu, mesela 100 TIR’lık düşük ve orta teknoloji mal ihracatıyla elde ettiğiniz değeri, 1 TIR yüksek teknoloji mal ihracatıyla elde edersiniz, getirisi, yani katma değeri çok yüksektir.. Hamallık yapmakla, yaratıcı bir mühendisin ve bir şirket CEO’sunun gelirleri arasındaki fark gibidir! 
Şimdi aşağıdaki tabloyu inceleyin. Bu tablo, ekonomimizin ürettiği yüksek teknoloji ürünlerinin değerini $ olarak gösteriyor. Parantez içinde de imalat sanayii toplam değeri yazıyor: 
2009: 9.427.548.253 (271.074.319.262) 
2010: 10.577.769.478 (348.720.697.817) 
2011: 11.063.669.845 (415.980.446.840) 
2012: 10.015.360.718 (417.625.580.049) 
2013: 10.035.061.591 (448.750.596.303)

Ne okuyorsunuz yukarıda? 
1) Yüksek teknoloji üretiminin değeri (%) 5 yıldır sabit.. 
2) İmalat sanayii içinde yüksek teknolojinin payı yüzde 2-2.5 dolayında sabit.. Dahası 2009 ve 2010 yıllarına göre payı daha düşmüş. 
3) Yani düşük ve orta teknolojiye dayalı üretim yapısı artarken, yüksek teknolojinin gelişiminde tık yok! 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
RTE ve Bahçeli’nin projesi: Öcalan DEM lideri, Demirtaş tasfiye 24 Ekim 2024 | 884 Okunma Parayı kontrol eden liderdir. Vasiyeti var mı? 50 yıllık iktidar sevdasının sonu 22 Ekim 2024 | 527 Okunma Ne yapmalı; pasiflikten aktifliğe yol arayışı... 21 Ekim 2024 | 99 Okunma Değersizleşen toplum ve vahşi yaşam savaşı 20 Ekim 2024 | 52 Okunma Milleti nasıl soysak, iktidar-banka el ele 17 Ekim 2024 | 145 Okunma