Epeydir kafamın içinde dolaşıp duruyor, yazıya dökeceğim ama
duruyorum.
En sonunda bir fırsat yakaladım yazmak için; geçen akşam, ülkesini
seven, yaratıcı- başarılı, dünya devlerine kafa tutan, katma değeri
yüksek ürünlerin ihracatını yapan bir dosta sordum... Bana bunu bir
anlatır mısın?!
*** Ama önce şu durumu
açıklayayım...
Diyelim ki bir zengin, 100 milyon dolar parası var, üstelik para
kazanmaya devam ediyor, parasını bir cennet adasında kurduğu
şirkete ve onun aracılığıyla da riskli ve yüksek gelirli
yatırımlara sevk ediyor. Man, Malta vb. gibi bir cennet adasında,
eğer gelir elde ederse vergi vermeyecek, üstelik şirketi için
kurumlar vergisi gibi vergilerden de en az para ödeyerek
kurtulacak.
Diyelim ki bu yolla 100 milyonunu bir yılda 130 milyon yapacak
(nerede o bolluk bilemem).
Bunu Türkiye’den yapsa, yine diyelim ki 10 milyonu vergiye gidecek,
yıllık kazancı 120 milyon dolarda kalacak... Malı garantiye
almak
Şüphesiz başka avantajları da var: En azından 100 milyon dolarını,
garantiye alıyorsun. Ülke kargaşasından kurtuluyorsun. Ne olur ne
olmaz! Kendi kazandığı, vergisini verdiği para değil mi? Ayrıca
başına bir iş gelir, mahkeme falan çok sık gördüğümüz gibi mala
mülke el koyar; mesela ülke ekonomik çukura düşer, hoooop ek
vergiler... Veya Başkan paraları dışarıya aktaramazsınız, der.
100 milyon dolar erir.
Bunun yerine patronların büyük çoğunluğunun, hadi önemli bir kısmı
cennet adalarında şirket kurmuyor diyelim, ama sağlam dış
bankalarda (İsviçre gibi mesela) parasını tutar. Emlak yatırımı
yapar, Londra’da İsviçre’de... Sorumuza
gelelim...