Türkiye’nin gündemi karmaşık, sıkıntılı ve zor bir hâldedir. Türk milleti olarak bu zor şartlarda tarihi bir sınavdan geçiyoruz. İstikbalimiz ve istiklalimiz için bu sınavı kendi irademizle ve başarı ile vermek zorundayız. İşimiz kolay değil, ancak aşılamayacak sorunumuz da yok.
Bütün mesele milli birliğimizi tam ve etkin bir şekilde ortaya koymak, kenetlenmek ve bütün gayretimizle hedefe yönelmektir. Bunu yapabilirsek, gerisi kendiliğinden gelecektir.
VERİLENE RAZI OLMAMIZI İSTİYORLAR
Burada hemen akla gelen soru, bunu yapabilmenin önündeki engelin ne olduğudur. Sorunlar belli ve zaten hep birlikte yaşıyoruz.
Bizi köşeye sıkıştırmak, hak ve hukukumuzu korumak için yaptığımız hamleleri boşa çıkarmak için şeytani planlar yapıyor, verilene razı olmamızı istiyorlar. Herhalde akıl ve izan sahibi hiç kimsenin bu tespitimize bir itirazı olmayacaktır.
Nitekim, CHP ve yancıları da bu sorunları kabul ediyor, ancak bunların Türkiye’nin varlığını ve menfaatlerini korumak için kararlı ve etkin bir siyaset yürütmesinden duyulan rahatsızlıktan dolayı değil de, hükümetin yanlışlarından kaynaklandığını iddia etmek gibi akıl dışı bir argümana sığınıyor.