Can Azerbaycanımızın Karabağ’daki Ermeni işgaline son vermek için başlattığı şanlı mücadelenin kan emici emperyalistleri rahatsız edeceğini ve bir yolunu bulup, bu gidişatı durdurmak için kalleşliklere yöneleceklerini biliyor ve bekliyorduk. Özellikle Rusya’ya dikkat kesilmiştik ve darbe de oradan geldi. Sözde ateşkes için devreye girdi, ama aslında Ermenistan’ı rahatlattı, hatta azdırdı.
ERMENİSTAN VE YUNANİSTAN KALLEŞLİK YARIŞINDA
Ermenistan’dan mert, dürüst, samimi olmayı bir kenara bıraktık, insani bir davranış beklemek bile beyhudedir. Bu katil terörist devletçiğin tek bildiği katliamdır, iftiradır, soykırımdır ve çığırtkanlıktır. Bu konularda Yunanistan ve Rumlarla tam bir yarış halindeler ve her ikisi de bu azgınlığı ancak sırtlarını dayadıkları ağababaları sayesinde yapabilmektedirler. Nitekim, bütün dünyanın gözleri önünde bir büyük rezillik yaşanıyor. Yunan ve Rum tarafı açık ve aleni şekilde Türkiye’yi Ege’nin dışına atmak, Akdeniz’de hak ve hukukumuzu yok etmek için boyunun, çapının, imkanlarının çok üzerinde işlere yelteniyor. Bir bakıyorsunuz, Fransa’sından Almanya’sına, ABD’sinden sözde Müslüman olan rezillere kadar hepsi Yunanistan ve Rum tarafının arkasına geçmiş, Türkiye’yi sıkıştırmaya uğraşıyor. Aynı şey Azerbaycan için geçerli. Karabağ’da bir Ermeni işgali olduğu kesin, net, açık ve belgeli. Bu işgalin sona erdirilmesi için bugüne kadar hiçbir şey yapılmadığı gibi, bu sorunu çözmesi için oluşturulan ve adına da “Minsk grubu” denilen miskinler Ermenistan’ı alan açmaya, yaptığı soykırım ve rezillikleri daha da ileri taşımasını için imkan sağlamaya çabalıyor.